Ne yazık ki basımı yarım kalmış bu eserin ikinci ve sonraki formaları basılamamıştır. Eseri, ilk formadaki gidişata uygun yazılarını bir araya getirerek yayına hazırlamıştık.
Kavâid-i Edebiyyeʼnin tekmil edilmiş bu basımında ilk bölümü edebi eserlerde plan, icad, mevzu, muhayyileyi işletmek, ahenk, inşad, tasvir, teşbih, “intikad” ve “tenkit” farkı gibi konular teşkil etmiş; ikinci bölümünde – Âkif’in en çok önem verdiği maarif meselelerinden olan- dil (lisan) konuları ele alınmıştır: “Dilin tasfiyesi”, “maarif lisanı”, “lisan dersleri”, “mekteplerde Fransızca”, “Ameli İlmihal” adlı bir ders kitabının öne çıkan özellikleri, Arapçadan Türkçeye üç lügat kitabı gibi aslında bugün de önemini koruyan konuları işlediği yazıları bu bölümde toplanmıştır. Üçüncü bölümde ise Arap, Acem, Batı ve Türk Edebiyatı metinleri, şair ve yazarları üzerinde durduğu yazıları bir araya getirilmiştir.
“Lisanın tasfiyesi” başlıklı makalesine sade lisan kullanmanın önemi üzerinde durmuştur. “Maarif Lisanı” başlıklı makalesinde dil eğitimi alanında zamanın Maarif Nezaretine düşen görevleri hatırlatmış, Ameli İlmihalʼi tanıtırken ise din eğitimi konusunda örnek bir metnin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir. üç önemli lügatten söz ettiği yazısında ise sözlük kullanmanın önemini vurgulamıştır.
Âkif’in Çocuklarının Eğitimine Verdiği Önem
Âkif’in bilhassa Fuad Şemsi [İnan] adlı dostuna yazdığı mektuplarda, İstanbulʼda bırakarak Mısırʼa gittiği için okul çağındaki oğlu Mehmet Eminʼle ilgili çokça tavsiyesine rastlanır. Zaten çok geçmeden eşini ve oğullarını da Mısırʼa aldırmış ve orada eğitimleriyle (buna beden eğitimi de dâhildir) bizzat ilgilenmiştir. Mektupları bu hususa yeterince tanıklık etmektedir.
Talebelerinden Hafız Asım Şakir Görenʼe yazdığı mektuplarda ise onu hemen her fırsatta yabancı dil öğrenmeye teşvik etmekte, Arapça ve Farsçasını kuvvetlendirebilmesi için bazı dil öğrenme açısından bazı ince noktalara dikkatini çekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.