Bu kahramanlıkları ekranlardan izlerken yaşananlar bazılarına sıradan geliyor olabilir. Lakin bizzat olayların içindeyken acımasızca ateş eden cuntacıların üzerine yürümek, motosikletini hainlerin üzerine sürmek, öleceğini bile bile darbecilerin arasına dalıp komutanlarını hedef almak yürek ister.
O gece, adını sanını bilmediğimiz nice yiğit insan işgal girişimini engelledi. Bu kahramanlar, Allah’ın bir lütfuydu. Tıpkı Bedir’de görünmez ordularıyla Müslümanları desteklediği gibi…
O gecenin asıl kahramanları, nümayişe gerek duymadan işini yaptı. Kimisi şehit oldu kimisi de gazi. Tıpkı gününü, saatini bekleyen görev adamları gibi yaptıklarından dolayı bir takdir beklemediler.
Normal hayatta karıncayı bile incitmeyen sessiz sakin nice insanımız, o gece adeta aslana dönüştü. Hayber misali kapıları söktüler, düşmanın gözünün içine baka baka üzerlerine yürüdüler, ellerindeki silahları söküp aldılar.
Mucize veya keramet arayanlara, o gece yaşananlar yeter. Hızır âdeta yüzlerce görünüm altında ülkenin imdadına yetişti. Kiminin adı Türkan’dı, kiminin Ömer, kiminin Samet, kiminin Ebru, kiminin Abdullah…
O gece yaşananlar için “tiyatro” diyenlere yeniden hatırlatalım: Boğaz Köprüsü’nde sıkılan G3 mermileri gerçekti. Atılan tank mermileri, helikopterlerden sıkılan mermiler ve uçaklardan atılan bombalar gerçekti. Kolu, bacağı kopanlar, başı parçalananlar, üzerinden tank geçenler gerçekti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.