Sanırım en son 14 yıl önce gelmişim Şam’a. Gecenin bir yarısında çıkıp gezdiğim Şam sokaklarının önemli bir kısmını hiç değişmemiş olarak buldum. Zaten Şam’ın bombardımanlarla yıkılmış olanların dışında kalan kesimlerinde de son 15 yıldır doğru dürüst hiçbir yapılanma olmamış. Yeni binalar yapılmamış, esikler de pek yenilenmemiş.
SURİYE’DE TARİHİN VE ŞEHİRLERİN ÜSTÜNDEKİ ÖLÜ TOPRAĞI KALKIYOR
Halep’in de Şam’ın da her sokağında Emevi, Abbasi, Eyyubi, Selçuklu ve Osmanlı tarihinin bütün izlerini görebiliyorsunuz. İslam medeniyetinin bu en önemli merkezlerinin 61 yıldır zincirler altında olması her şeyden önce İslam dünyası açısından büyük bir talihsizlik. Bugün İslam dünyasının kendi tarihiyle, şehirleriyle, kültürüyle, yeterince konuşamıyor, kendini ifade edemiyor olmasının muhtemel sebeplerinden biridir bu. Tarihi bile tutsaktı, insanların erişimine kapalıydı.
Dünyanın her tarafında tarihsel-kültürel miras serpilip keşfedilip insanlığın dikkatine sunulurken Şam’ın her taşının altında yatan İslam tarihinin üzerinde ölü toprağı serilmiş durumdaydı. Doğru dürüst bir yönetim olsaydı, insanlarına insan gibi davranan bir idare olsaydı bugün Şam da Halep de dünya sahnesinde İslam medeniyetinin en zengin boyutlarını ortaya koyardı. Hamidiye Çarşısı başlı başına bir dünya ticaret merkezi ve medeniyet ortamı.
Yazının demamı için:https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasin-aktay/esed-erdoganin-cagrisina-olumlu-cevap-verecek-diye-cok-korktuk-4665051
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.