Aksa Tufanı üzerinden bir yıl geçti. Tarihin en yoğun ve en uzun hissedildiği, dakikaların aydan farksız olduğu, yaşanan her an içinde insanlığın diplere vurduğu, belki direniş cephesinden yansıyan sahnelerde de insanlığa dair bütün umutların aynı şekilde canlandığı koca bir yıl. Elbette Gazze’de vahşi soykırım zulmüne maruz kalan Gazzeliler için çok daha uzun hissedilmiş bir yıl. Şimdi insanlık adına bundan kimin ne öğrendiği ne kazanıp ne kaybettiğine dair bir bilanço çıkarılması gereken bir yıl.
Her şeyden önce tekrar hatırlatmak gerekir ki olay 7 Ekim’de başlamış değil; ne Siyonist işgal ve saldırganlık açısından ne de ona karşı sergilenen direniş açısından. Ama 7 Ekim’i bir başlangıç kılan yanı, 75 yıldır ilk defa direnişin inisiyatif alarak son derece etkili, şaşırtıcı, hatta şoke edici bir karşı hamle olmasıdır. Bu bir yıl boyunca İsrail, soykırımcı vahşetine mazeret olarak 7 Ekim’de Hamas’ın Aksa Tufanı saldırısını bahane edip durdu. Ona zaten kayıtsız şartsız destek vermekte olan ABD ve Avrupa ülkeleri onun bu bahanelerini her zamanki gibi ciddiye alıp desteklerine devam ettiler. Ancak dünya âlem bildi ve gördü ki 7 Ekim bir sebep değil sonuçtu.
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasin-aktay/aksa-tufani-kac-yil-surecek-4648662
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.