Üstad’a rahmetler diliyoruz.
Bugünün aynı zamanda geçen 40 yılın muhasebesini yapmak için de vesile olmasını diliyoruz.
Üstad Necip Fâzıl’ı 40. vefat yıldönümünde rahmetle yâd ediyoruz…
*
20. yüzyılımızın en büyük şairlerinden, fikir ve hareket adamı Necip Fâzıl 40 sene önce bugün hakkın rahmetine kavuşmuştu.
Mücadelelerle geçen hayatı, sanatı, genç nesillerin zihin dünyasının oluşmasındaki gayretleri hep hatırlanacak.
Türkiye Yazlar Birliği’nin, 1983 yılı Üstün Hizmet ödülü Necip Fazıl’ındı.
Türkiye Yazarlar Birliği Necip Fazıl’ın vefatının 1. Yıldönümünde ilk anma toplantısını yaptı. 26 Mayıs 1984’te Türk-iş Konfederasyonu Salonu’nda yapılan toplantıda Mehmed Âkif İnan, Necmeddin Turinay, Alemdar Yalcın, İsmail Hakkı Yılanlıoğlu ve D. Mehmet Doğan konuştu.
Üstad’ın vefatının 10. Yıldönümünde İstanbul’da geniş katılımlı bir dizi faaliyet gerçekleştirildi: 10 Yıl Sonra Necip Fazıl. Bir hafta süren bu faaliyetin kitabı, Van 100. Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin desteği ile kitap olarak yayınlandı: Bütün Yönleriyle Necip Fazıl.
TYB Sonraki yıllarda da Necip Fazıl’la ilgili çok sayıda faaliyet gerçekleştirdi.
40.Yıldönümünde TYB Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile müşterek bir program düzenliyor.
Merhum üstadı 40. yılında rahmetle yâd ediyoruz.
*
İki Yol Açıcı
D. Mehmet Doğan, 20. Yüzyılımızın iki büyük yol açıcısını, Üstad Necip Fâzıl’la Nureddin Topçu’yu bir kitapta ele aldı.
Türkiye’nin fikri dönüşümünde önemli yeri olan iki düşünür ilk defa bir kitapta ele alınıyor.
Batıda eğitimini tamamlamış bir düşünür olarak Nureddin Topçu, Türkiye’nin yakın tarihinde batı tarzı eğitimden geçmiş aydın Müslüman tipinin oluşumunda dikkatten kaçan önemli bir rol oynamıştır. Bu alanda diğer müessir ve popüler isim daha önce şair ve edip olarak büyük şöhret kazanmış olan Necip Fâzıl’dır. 1943’den itibaren aralıklarla yayımladığı Büyük Doğu mecmuasında daha vülger ve ajite edici tarzda bir neşriyat yürütmüştür. Topçu, politik yaklaşımlardan neredeyse tamamen uzak dururken, Necip Fâzıl, her zaman siyasî tavırlar ortaya koymaya, geliştirmeye ve siyasî ilişkiler kurmaya yönelmiştir. Dikkati çeken nokta, her ikisinin de tahsillerini Avrupa’da tamamlamış veya sürdürmüş olmalarıdır. Topçu ile Necip Fâzıl’ın müşterek noktaları bununla da bitmiyor, her ikisinin de 1930’larda tanıştıkları nakşî şeyhleriyle ilişkilerinden sonra böyle bir mecraya girmeleri diğer önemli ortak taraflarını teşkil ediyor.
Nureddin Topçu ile Necip Fâzıl’ı bir arada zikretmek, tek kitapta onların fikirlerini ve mücadelelerini anlatmak, pek alışılmış bir şey değil. Necip Fâzıl’ın kitlelere daha fazla ulaşan tesiri, Nureddin Topçu’nun derinden seyreden fikirlerinin neredeyse görmezden gelinmesine yol açmıştır.
Tarz, tavır ve mizaç olarak hayli farklı iki yol açıcıyı tanıma konusunda bu kitabın bir başlangıç olacağını düşünüyoruz.
Yazar Yayınları / 0312 232 05 71-72
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.