• İstanbul 9 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 10 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 14 °C
  • Trabzon 11 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 4 °C
  • Bursa 11 °C

Üç Nesil Üç Hayat Üzerine Üç Paragraf

Üç Nesil Üç Hayat Üzerine Üç Paragraf
Yazar okulu müdavimlerinin yazılarını sayfamızda yayınlanmaya karar verdik. Yazarlık yolunda emin adımlar atan genç kalemlerin eserlerinin ilgiyle takip edileceğini tahmin ediyoruz.

 

          Refik Halid Karay üç farklı hayatı gözler önüne sermiştir. Sultan Abdülaziz, Sultan 2.Abdülhamid ve Cumhuriyet dönemlerini mukayese ederek keyifli bir yolculuğa çıkartır okuyucuyu. Her ne kadar Sultan 2. Abdülhamid döneminde doğmuş ve yetişmiş olsa da Sultan Abdülaziz döneminin de içinde bulunmuş biri gibi o devri özgün, akıcı ve gerçekçi bir şekilde anlatmayı başarmıştır. Doğum, çocuk, okul, kadın-erkek ilişkileri, dönemin giysileri, memuriyet gibi birçok farklı konularda mukayese yaparak yakın tarihe yönelik gözden kaçan unsurları okuyucuya sunmuştur Karay. Belki önceki dönemlerde yaşasaydık size “okuyucu” değil de “karî” demiş olacaktım. Nasip…

           Refik Halid Karay üç farklı dönemi anlatırken birçok gerçeği de ortaya çıkarmıştır. Bunlardan biri kuşkusuz batılılaşmadır. Her ne kadar geçmişi daha eskiye dayansa da bilhassa Tanzimat dönemiyle açığa çıkan batılılaşma çabalarının her dönemde artarak ilerlediği bilinen bir gerçektir. Sultan Abdülaziz’den, Sultan 2. Abdülhamid’e ve İttihat ve Terakki döneminden Cumhuriyet Dönemi’ne kadar batılılaşma serüvenini yakından takip etmek gerekmektedir. Cumhuriyet dönemine kadar batılılaşma fikri ve çabası maalesef giderek artmıştır. Cumhuriyetin kurucu kadroları ise her açıdan tamamen Batılaşma yolunu takip etmiştir. Refik Halid Karay belki batılılaşma serüvenini araştırmak isteyenlere bulunmaz bir fırsat sunmuştur bu kitabı yazarak. Bütün bunların yanı sıra kitapta, Karay’ın son dönemin siyasi ve edebi bazı şahsiyetlerine yönelik görüşleri de bulunmaktadır.

           Üç farklı dönemin her ne kadar iyi ve kötü yanlarını birlikte vermeye çalışmış olsa da -Cumhuriyet dönemini biraz övmek, inkılapları benimsediğini göstermek, geçmişle bağı olmadığını anlatmak, sürgün hayatı yaşamamak gibi sebeplerden olacak ki- geçmiş dönemleri bazen haksız olarak yermiştir Karay. Sultan Abdülaziz devrinde çocuğun doğurmasına ön ayak olan ebenin elini yıkamaya dikkat etmeden görevini yaptığı gibi bir izlenim vermesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Kitapta bunun gibi birçok örnek vardır. Kitap bize Karay’ın şahsi görüşlerini de yansıtmaktadır. Dönemsel farklılıkları anlatırken öznel ifadelere de yer vermekten kaçınmamıştır Karay. Kitapta, Karay’ın geçmiş dönemlerdeki yaşantıdan ziyade Cumhuriyet yaşantısına bağlı olduğu da gözükmektedir. Zaman zaman bazı konularda geçmişe dair özlemini dile getirmiş olsa da genel olarak yeni yaşantıya olan övgüsü ağır basmaktadır. Ayrıca modernleşmenin savunucusu olduğu da anlaşılmaktadır. Bununla birlikte modernleşme ve batılılaşma ayrımının olması gerektiğini -verdiği bazı örneklerde ve anlatımlarda- ifade etmiştir. Fakat bu belirgin bir ayrım mıdır, tartışılır. O dönemin yazarlarının ve devlet adamlarının çoğu, bu karışıklığın içinden maalesef çıkamamıştır. Karay da onlardan biridir. Gerçi modernleşmek, her hâlükârda batılılaşma sonucunu doğurmayacak mıdır?

 

                                                                                                                YUSUF EMRE ŞEN

                                                                                                     

Bu haber toplam 2769 defa okunmuştur
  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim