Ankara Fen Lisesi Anadolu Mektebi öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşen programı Ümmü Yaren Gökmen yönetti.
Ankara Fen Lisesi Müdürü Dr. Sinan Dağ’ın açılış konuşmasıyla başlayan panel Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara Fen Lisesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Anadolu Mektebi iş birliği ile yapıldı. Programda, Beril Kocadiz, Ayşe Bahat Taktak, Berra Zülal Görgülü ve Nurdan Kalyon konuştu.
Panelin sonunda bir değerlendirme konuşması yapan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan: “Her bir arkadaşımız özgüvenle sunumlarını yaptılar. Bize sadece bir yazarı anlatmadılar, rol model alınacak bir insanı sundular. Hepimizin hayatında var olan iniş çıkışları yaşamış ancak pes etmemiş Tarık Buğra var önümüzde. Kendisini vefatının 30. Yılında rahmet diliyoruz. 2018 yılında Doğumunun 100. Yılında Anadolu Mektebi ile ilgili bilgi şöleni yaptık. Bu bilgi selinin ilk oturumunu gençler gerçekleştirdi . O gün akademisyenler ve üniversite gençleri Anadolu Mektebi öğrencilerini hayranlıkla dinledi. Tarik Buğra gerçek bir münevver gerçek bir aydın olarak edebiyatımızda kılavuzluk etmistir. Tarık Buğra’yı dünya edebiyatımızda tanıtmamız gerekiyor. Tarık Buğra Anadolu’dan çıkmış Cengiz Aytmatov' dur. Aytmatov Manas Destanı’ndan mükemmel eserler ve karakterler oluşturmuştur. Sinemalara da taşınmıştır. Tarık Buğra da bu anlamda yeniden okunup beyaz perdeye aktarılmalıdır. Milli mücadeleyi Tarık Buğra yazmasa, beyaz perdeye aktarılmasa belki de bu düzeyde geçmişimizi hatırlayamayacaktık. Kendisi Külli'yi sivil bir akademi olarak görür. Bir arayışı var. Mesleklerimiz ve meşgalelerimiz var. Meslekler geçimimizi sağlar. Asıl meşgalemiz ise edebiyat olmalıdır.” dedi.
Konuşmasında dijitalleşmeye dikkat çeken Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özelikle bugün dijitalleşme ile bambaşka dünyaya gidiyoruz Bunu çok iyi kurgulamamız gerekiyor. Kim bu mecraya iyi bir içerik geliştirirse başaran o olacaktır. Yaratıcı yazarlık YÖK tarafından açıldı. Yoğun bir şekilde yardımcı endüstrisi üzerinde duruyoruz. Bu mecra o kadar bâkir ki muhakkak çalışmış olması gerekiyor. Tarık Buğra eserleri ile bizlere muazzam bir miras bıraktı. Yaşanmışlıkları çok iyi aktardı. Bize düşen bu yazarlık atölyesi ve yazarlık endüstrisine aktarabilmektir. Her ne mesleği yaparsak yapalım bu kültür endüstrisine yatırımlar yapabiliriz. Tarık Buğra’yı Tarık Buğra yapan unsurları göz ardı etmeyelim. Bize muazzam bir milli şuur veriyor. Yazarın fikrini anlamak için karşılaştırmalı, çapraz okumalar yapmak önemli diye düşünüyorum.”
Ankara İl Millî Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Fuat Oskay ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Danışmanı Anadolu Mektebi’nin İcrâ Kurulu Üyesi Hakan Tanrıöver’in de konuştuğu panele öğrenciler büyük ilgi gösterdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.