12 Mayıs 2024 Pazar günü gerçekleşen ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdikleri programda konuşan Arıcan, “Doğu Türkistan, Srebrenitsa ve Gazze” de yaşananlara baktığımızda Batı insan hakları konusunda sınıfta kalmıştır.” dedi.
Dünya "batılı bir ihanetle" yüz yüze
İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamları sürerken Batı dünyasının tüm bu olup bitenlere gözünü ve kulağını kapattığını belirten Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Modern dünyanın gözü önünde yaşanan bu insanlık dramına hepimiz tanıklık ediyoruz. Ancak, insan hakları, demokrasi, eşitlik gibi evrensel değerleri savunan aydınlar, maalesef akan kan Müslüman kanı olduğunda üç maymunu oynayabiliyorlar. Bu topraklarda Osmanlı'dan başlayan "batılı akıl" dayatması sonucunda bir "batılılaşma ihaneti" yaşandı ve günümüzde hala bu ihanetin etkilerini yaşıyoruz. Dünya şu an "batılı bir ihanetle" yüz yüze. Geçmişten günümüze bu yapıları ve işleyişi iyi anlamadan, Doğu Türkistan'dan Bosna'ya, Filistin'den Gazze'ye yaşananları anlamak mümkün değildir. Bu ihanetlerin arkasındaki akıl, aslında tüm entrikalarını ve ihanetlerini tüketmiştir.”
İnsan hakları ve demokrasinin uygulanmasında büyük sıkıntıların olduğunun altını çizen Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, bu değerlerin uygulanmasına Batılılarca izin verilmediğini belirtti.
Batı aklı Siyonist ideolojiyle iç içe geçmiş durumda
Konuşmasında, Batı aklının çifte standartlarına karşı çıkanların, baskı ve tepkiyle karşılaştığını vurgulayan Arıcan, “Nurettin Topçu'nun "Ahlak Nizamı" kitabından öğreneceğimiz çok şey var. Bugünün Siyonist Yahudilerinin dünyayı kendi çıkarları için yok edebileceklerine dair uyarıları, günümüzde daha da anlam kazanıyor. Teoman Duralı’'nın da belirttiği gibi, Batı aklının ve Siyonist yapılanmanın etkilerini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti eserinde belirtildiği gibi, bu yapılar arkasında dini bir yapı olmaması gerçeği yatmaktadır. Hepsi, Siyonizm’e hizmet eden bir çıkar şebekesinin parçasıdır; "Müslüman Siyonist" ya da "Yahudi Siyonist" fark etmeksizin. Son günlerde, Batı aklının Siyonist ideolojiyle iç içe geçmiş olduğu ve küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda hareket ettiği gerçeği bir kez daha açığa çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.
İnsanlık bu zulme karşı durmalı
Nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların kullanımı gibi insanlığa karşı işlenen suçlar da bile çifte standartların olduğunu belirten Arıcan, “İleri insan hakları ve demokrasi gibi kavramlar kağıt üzerinde bulunsa da, gerçek anlamda bu değerlerin uygulanmasına izin verilmemektedir. Örneğin, İsrail'in iç siyasetinde yaşadığı krizleri örtbas etmek için Gazze ve Filistin gibi meseleler "teolojik" dayanaklarla öne sürülmekte, ancak bu taktikler artık etkisiz hale gelmiştir. Batı ekonomisi ve batı aklı, aslında Siyonist Yahudi "Müslüman" Siyonistlerin kurduğu bir yapıya hizmet etmektedir. İsrail'in ve Yahudilerin çıkarları için kurulan bu yapıya tepki göstermek ise cesaret ve kararlılık gerektirir. Nurettin Topçu'nun "Ahlak Nizamı" kitabında bugünkü Siyonist Yahudilerin, tüm dünyayı kendi çıkarları için gözlerini kırpmadan yok edebileceklerini belirtmektedir. Bu nedenle, insanlık olarak bir araya gelmeli, bu zulme karşı durmalı ve adaleti sağlamalıyız.” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.