Bilal CAN: 2024 yılının Nisan ayında Modernite ve Beyaz Bayrak isimli şiir kitabınız yayınlandı. Daha önce Elâ Bentleri adlı şiir kitabınızla şiirde esaslı bir ses, yoğun bir anlatım dertli bir poetik hesaplaşma durumunuzu bu eserde de devam ettiriyorsunuz. Bu durum ara ara şiirsellikten uzaklaşma olarak görülse de bu tavrınızdan vazgeçmediğiniz görülmekte.
Şiirde anlam ve ses bağlamını devam ettirmek adına bu eserinizde ara ara klişelere ara ara da karşılaşmadığımız anlam genişlemesine uğramış ifadeleriniz mevcut. Şiirinizi oluştururken nasıl bir yol izliyor ve neyi önceliyorsunuz?
Ethem Erdoğan: Ela Bentleri benim için çok özeldi. Hala öyledir. 1995-2015 arası yazdığım ve yayınlanan hiçbir şiirim o kitaba girmedi. Oysa sözünü ettiğim yirmi yılın sonunda artık arka arkaya 2-3 şiir kitabının vaktinin geldiğine yönelik düşünceler kafamın içinde dönenip duruyordu. Kitap için daha erken harekete geçmenin doğru olmadığına dair bir ön yargım da vardı çünkü. Dilimin ve söyleyişimin şiire dair fikirlerimle bir uyum yakalaması gerekiyordu. (Çoğu şairde bu uyum yoktur.). Bu durumda iken farklı gelişen bir çizgi kader oldu. Ela Bentleri 2015'te yaklaşık kırk günde yazıldı. Üstad Sezai Karakoç'un Hızır'la Kırk Saati'ne benzeyen bir hikâyesi oldu. Bu bağlantıyı da Mehmet Özger yakaladı yalnız. Ela Bentleri'nin benim için özel oluşunun çok parametresi var. Bazılarından söz edeyim: Aklım erdikten sonraki kırk yılımın muhtasar hali, özetidir o şiirler.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/turk-edebiyatinda-siirin-dunu-bugunu-yarini-sohbetler-vii-k6514.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.