Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “DAEŞ kampı El Hol’e ilişkin bir çözüm geliştirilmesi, buradaki insanlara ne yapılacağına karar verilmesi gerekiyor” sözleri ABD’ye dönük tam anlamıyla bir nokta vuruş... Zira DAEŞ sayı ve ideoloji olarak sahada neredeyse bitik vaziyette. Dolayısıyla ABD’nin Suriye’deki varlık gerekçesi DAEŞ’le mücadele palavrasını sürdürme ve terörist ortakları PKK/YPG’yi kollama adına kalan tek bahane El Hol Kampı’ndaki DAEŞ’liler, aileleri ve çocukları... Bu anlamda da Pentagon’dan özellikle de ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) gelen açıklamalarda ne denildi hep:
“El Hol Kampı’nda bulunan binlerce çocuğun DAEŞ ideolojisinden etkilenerek radikalleşme riski var.”
Yani orayı koruma görevi verdikleri PKK/YPG’liler olmasa, DAEŞ’li terörist olabilirler...
Peki ya o çocuklar PKK/YPG’li teröristler olursa?..
Evet birçok uzmana göre de bölge açısından “son derece tehlikeli” olarak görülen kampla ilgili radikalleşme eğilimlerinin oldukça yüksek olduğu iddiaları söz konusu. Ama aynı potansiyelin terör örgütü PKK/YPG/PYD tarafından da kullanıldığı gerçekliği de açık ve net. PKK/YPG’nin baskı ve ölüm tehdidiyle 14-15 yaşından itibaren tüm çocuk ve gençleri zorla saflarına kattığı haberleri sık sık gündeme geldi. Koruma yapıyoruz diye PKK/YPG’nin 12 yaş ve altı çocukları annelerinden ayrı tuttuğu, zorla ailelerinden koparılan bu çocuklara silahlı eğitim verildiği, daha sonra da Suriye’de çeşitli bölgelere ya da başka ülkelere götürülüp kullanıldıkları biliniyor. Hatta kamplardaki PKK/YPG baskısı, zulmü ve çocuklarından ayrı tutulma uygulamasını protesto edenlere yönelik müdahalelerde de öldürülen ve kötü muamele gören kadınlar olduğu da...
Devamı:https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/tunca-bengin/el-hol-kimin-terorist-okulu-7259281
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.