Suriye’deki gelişmeler, Türkiye’deki sığınmacılarda dönüş hareketliliği, enflasyon, asgari ücret, etiket dalgalanmalarına bağlı olarak yapılan kamuoyu araştırmalarıyla iktidar ve muhalefet dengesi üzerinden seçim odaklı tartışmalar, niyet okumalar sürekli gündemde... Konjonktüre göre nabız yoklamaları hep vardı ama özellikle son 31 Mart yerel seçimlerinde iktidar-ana muhalefet arasındaki oy oranlarının değişmesi, sıralamanın farklılaşmasından, AKP’nin ilk kez total oyda CHP’nin gerisine düşmesinden kaynaklı olarak hemen her ay bir çok araştırma şirketi tarafından yinelenen araştırmalarla “Kim birinci parti” tartışmaları, muhabbeti başladı bir de... Bu bağlamda da olası bir zamanından önce ya da zamanında, 2028’de yapılacak seçim sonuçlarına dönük oldukça iddialı söylemler tahminler havada uçuşuyor… Üstelik adayların kim olacağı da belli değilken, yine tahminler üzerine kurguluyken… Yani daha zamanı bile değişmesi muhtemel, adayların netleşmediği, hatta bu anlamda özellikle ana muhalefet partisi CHP’de ciddi iç tartışmaların yaşandığı, siyaseten kırılma olasılıkların konuşulduğu, dünyadaki ve ülkedeki siyasi-ekonomik gelişmelerin nereye, nasıl evrileceği kestirilemeyen bir ortamda sanki yarın seçime gidiliyormuş gibi anketler üzerinden tam anlamıyla bir kehanet havası hakim siyasette...
Yazının devamı için:https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/tunca-bengin/anketler-siyaseti-7269146
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.