1
Ruha biçilen deli gömleğini insanlığın idrakine giydirmeye çalışan anlayış, var oluşunu, yeryüzünde her kutlamaya hazırlandığında tuzakların üstünde bir tuzağın varlığını öğrendikçe mazlum milletlere olan zulmünü artırıp ilahlık sevdasına olan hasretini tazeleyip durur, yeniden savaşlara yelken açıp durmaktır, tarih sahnesinde bembeyaz sayfaları mülevves kalemleriyle.
2
Hayatı dünyayla sınırlandırmaya insanlığın tümünü icbar etmeye kendisini zorlayamadan karşı karşıya oldukları açmaz kendi kanlarında boğulmaları iken, bu zamanı tehir etmeyi mutluluk bilmektedir.
Ne denli acı çektirse o kadar mutlu olan sadist anlayışın ektiklerinin semeresini alma korkusunun vermiş olduğu vehimler, devranı
"Kızılderili"olarak adlandırdıkları mazlumlarla kapışma yanlışlığıyla adlandırıp durdukça gökyüzünün rengi değişmekte, ince ince çiseleyen yağmur, fırtınalar doğurmakta, boranlara dönüşmektedir.
3
Karanlığın suretinde görünmekle işlenen cinayetlerden kendisini sorumlu hissetme duygusundan kendisini uzak tutanların maktûl seviyesine kendilerini düşürmeleri, oynanan oyunların senaristlerinin adresini kolaylıkla göstermektedir.
4
Hayatı cehenneme çevirenlerin cennet iddiası, prematüre şeytanlıklarının çirkin yüzünü örten maskelerin iplerinin her kopmasıyla düğümlenebilecek yere sahip değildir, artık...
5
Karanlığın tapıcısı olan sapkın gurûh, emrolundukları yanlışlıkların ısrarla bendesi olma hayaliyle etrafı kan gölüne çevirirken, açan kıpkırmızı güllerin kokusunun mucidî sayılabilir mi?
Gülün kokusuna tahammül etmeyenlerin kana olan düşkünlükleri, gökyüzünü kirletenlerin mirasçısı olma iddialarının belirgin işaretleri olarak bilinmelidir.
Yıldız savaşlarını başlatanların kıyameti erkene alma arzusu, kendilerinin yok olmasını hızlandırdıkça kudurganlıkları mızraklarının çuvala sığmama görüntüsünü gölgelemek isteyenlerin para ve pul beklentisini artırmaktadır.
6
Tarihin şahitliğinde mevcudata bakamayanlar, renk körlüklüklerini gözlükle tedavi etme metodu, önce öldürüp sonra cinayetine gözyaşı döken kiralık katillerin durumundan farksızdır.
7
Karanlıklar içinde siyah pelerinle fark edilmek isteyenlerin duymak istemedikleri ah û enîn, kendilerinin sonunu hazırlarken, yeryüzünde ilahlık iddiaları gittikçe artmaktadır.
8
Kızıldeniz'de secdeye kapılsa da Firavun, yaptıklarıyla affa layık değildir.
9
İbrahim'i ateşe atanlar, etrafı cehenneme çevirirken gül bahçelerini düşlemekten uzaktır, ateşin soğuk yüzünü bilemezler.
10
Musanın karşısındaki yılanları yutan asa, kupkuru bir ağaç dalıdır ya da meyve vermeye durup kesilen ağaçtır.
Meyveye durmayan asa, verilen görevden yana mutludur, bayım.
Siz hangi şarkıları bilirsiniz, çağa dair?
11
Dünyayı değiştiren yetim ve öksüz bir çocuğun dik duruşudur, bir eline güneş öbürüne ay bile verilse, ayağına ağırlığınca dünyanın en kıymetli mücevheratı yığılsa dahi, en güzel kızları verilse bile.
Bayım, var git yoluna anlaşılmaz sözler söylemedik, çağa karşı...
12
Karanlığa karşı bir şey yapamazsa bile reddetmek de mi gelmez, çağa direnen eli ve kolu bağlanan insanın?
13
Tiksinmek de mi olmaz?
Hani elinizle ve dilinizle yapamadıklarınız karşısında kalbinizle buğz etmesini de mi unuttunuz?
14
Karanlıklar içinde olmanın çaresizliğini reddetmekle ortadan kaldır, kabul etme çağın firavunlarını, İbrahim kesil ve çık ortaya.
Ateş soğuyacak, her taraf gül bahçesi kesilecek, Bayım , kabullenemediğiniz hakikat budur!..
15
İnanmıyorsanız karanlıktasın...
Perdeyi arala penceresinde, aydınlık sızsın içerisine gönlünün.
16
Korkma, diren çağın firavunlarına.
17
Onlar ki açlıkla imtihan etmek isterler karşı çıkanları.
18
Soluk al, iftarda ve sahurda.
Oruç tut, bir şey yemeden.
19
Ölüm, şerefli yoldur bilinenin yanında.
O, demişti, bir sözünde.
20
Korkusunun açlıktan birçok insanın sonunun değişimle tam tersi olduğuydu.
21
Karanlık ve aydınlık, birbirine zıt iki kavram.
22
Karanlıkta olanın aydınlıkta olanı karanlıkta olmakla suçlama demidir.
23
Milâdî yılbaşında açlıkla başı hoş olmayanlar, neden bilet alıp durur?
Ben bilet almamakla vatan haini ilan edilirsek gönül, bir tas su dökecek var mı, ardımızdan?
24
Sahi çocuklar kumda neden kaleler yapar, beyzadem?
Kız çocukları bebeklerine niçin şarkılar söyler?
Neden Bayım, biz Doğu iken parçalanan ortasında biliniriz ümmet coğrafyamızın?
***
Sabah ezanı okunuyor.
Namazın uykudan hayırlı olduğunu hep söylerdi bana, küçükken anneannem...
ŞEHİR ve KARANLIĞIN SEYRİ ve 24 SAAT
- Yorumlar 0
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- 12:40 - Özcan Ünlü’nün “Benim Kayıp Şairlerim” kitabı çıktı
- 12:30 - “HİCAZ DEMİRYOLU HİLAFET MAKAMININ 20. YÜZYILDAKİ EN BÜYÜK PROJESİDİR”
- 12:05 - Tunca Bengin:AB’nin ar damarı çatlamış...
- 11:57 - Hakkı Öcal:Meğer ne çok seveni varmış!
- 11:55 - Sedat Ergin:HTŞ’yi yakından tanıyalım (2) El Colani’nin geçerli muhatap olabilmesi için aşılması gereken kritik engel
- 11:52 - Abdulkadir Selvi:Suriye’de ABD’nin PKK’ya uydu devlet planı çöp kutusuna atılıyor
- 11:49 - Hüseyin Öztürk:Uyuşan şuurumuzu uyandırmak
- 11:46 - Ahmet Varol:Ümitlenen Filistin halkı, telaşlanan siyonist işgal
- 14:34 - “Bir Ömür Hikâyesi” kitabının tanıtımı yapılacak
- 14:33 - Mesnevî Okumaları -217- Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu
- 14:33 - Prof. Dr. Necati Öner Vefatının 5. Yılında Anılıyor
- 14:33 - 2. Türkçe Şûrası’nda “Hukuk Dili” konuşulacak
- 14:08 - Mustafa Kara: Şam için Bursa’da yazılan yüz altı yıllık bir mersiye
- 12:32 - Birlik Vakfı’nda D. Mehmet Doğan’a Vefa Gecesi
- 11:32 - İsmail Yaşa: Ateşkes umudunu Abbas söndürdü
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.