Halbuki...
İsrail'in bir yılı aşkın süredir Gazze'de yaptığı vahşi katliamlara gıkları çıkmayan da bunlardı.
Dahası...
ABD'nin Hiroşima'ya attığı atom bombasının gücünden katbekat fazla güçte Gazze'yi bombalayan İsrail'i protesto edenlere karşı gündüz gözüyle İsrail'i savunmuşlardı.
O kadar ki, dünyanın bütün vicdanlı insanları soykırımcı İsrail'i lanetlerken, bu güruh hiç utanmadan "İsrail'de hukukun egemen olduğunu, bölgemizin yegâne demokratik ülkesi olduğunu, halkının da çok aydın olduğunu..." gündüz gözüyle yutturmaya çalışmışlardı.
Şimdi de kalkmış "İsrail, Suriye'de alan hâkimiyeti elde etti" yollu lakırdılarla güya endişelerini dile getiriyorlar.
İçlerinde öyle manyak allameler var ki PKK'nın Suriye uzantısı örgütler üzerinden "Sınırlarımızda 'İkinci İsrail' kuracaklar..." diyorlar. Fakat işin garibi, çok kısa süre öncesine kadar aynı eşhas, "Sınırlarımızda şeriatçılar olacağına, PYD/YPG gibi seküler örgütler hâkim olsun" diyorlardı.
Gerçek endişeleri...
Suriye'deki değişimin Türkiye'ye özellikle de Erdoğan'a avantaj sağlayabilme ihtimalinden ibaret.
Yazının Devamı için:https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2024/12/28/cok-mu-zor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.