Şu an aramızda şairler, münevverler ve değerli büyüklerimiz var. Ben de bu alanda biraz çaba sarf eden bir kardeşiniz olarak hiçbir şiirin çilesi çekilmeden yazılmadığını gördüm ki marş da böyledir. Bu nedenle “Hakkıdır Hakk’a Tapan Milletimin İstiklal!” dizelerinin de Türk milleti hak ettiği için Cenab-ı Allah tarafından Âkif’e yazdırıldığını düşünüyorum.
İnsanlık tarihinde manifesto niteliğinde yazılmış olan bu tür yazıtlar, binlerce yıl geçse de hafızalarda hala tazeliğini korumaktadır. Tarihçilerimizin ve edebiyatçılarımızın da önemini takdir edeceği üzere; Türk devlet geleneğinde milli marşlar, bir milletin olmazsa olmaz bir türküsüdür. Bugün Türk milletinin topluca hep bir ağızdan ve yüksek sesle okuduğu iki önemli metin vardır; birisi aynı zamanda dini kimliğimizin de simgesi olan ve Itrî’nin bestelediği bayram tekbiri, diğeri ise bütün resmi toplantılarda hep bir ağızdan okuduğumuz ve milli kimliğimizin vesikası olan İstiklâl Marşı’dır.
Biz, savaş ortasında kendi bağımsız hükümetimizi kurduk. Bu nedenle, Dünya devletleri arasında bağımsız bir hükümet olmanın gereklerinden olan milli marşa duyulan ihtiyacın birinci sebebi siyasidir, ikincisi ise toplumsal ve ruhi sebeptir. Milli Mücadele Destanı yazılırken; aynı zamanda bu heyecanı, azmi ve imanı coşkulu şekilde yansıtacak ve her daim hatırlatacak bir marşa ihtiyaç duyuldu. Nitekim Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının ilk günlerinde kurulan irşâd komisyonu da o dönemde Türk milletinin ümidini, heyecanını, azim ve kararlılığını diri tutmak için böyle bir marş yazdırılması zaruretini özellikle kabul etmiştir. Bunun yanında İstiklâl Marşı’mızın edebi yönüyle olduğu gibi zengin, çarpıcı ve etkili bir çağrışıma sahip olan adıyla da özel bir anlam dünyasına hitap ettiği hepimizin malumudur. Özellikle başa yerleştirilen İstiklâl kavramı, aslında Türk’ün hem karakterini hem de milli şahsiyetini yansıtan temel değerlerin en önemlisidir.
İstiklâlci bir Türk şairi olan Mehmet Âkif, milli mücadelemizin teslimiyetçiliğe ve köleliğe karşı bir bağımsızlık savaşı olduğunu vurgulamak için marşın adına İstiklâl kavramını özellikle koymuştur. Kendisi, sadece İstiklâl Marşı’mızda değil başka şiir ve yazılarında da bu kavrama özellikle yer verir.
Mehmet Âkif Ersoy, sadece bir şair değildir. O aynı zamanda İslâm tarihini, Kur’anı, hadisleri çok iyi bilen hafız bir İslâm âlimidir. Dolayısıyla İstiklâl Marşı’mız yazılırken islâmi kaynakları da referans alan bir mutabakat metnidir, devletimizin ve vatanımızın ana tapusudur. Bu metin varlıkla yokluk arasında, Türk milletinin mücadelesinin en kızıştığı dönemde, Türk’ün tarihe karşı direniş kararlılığının zirvede olduğu bir sırada üretilmiş, Türk milli ruhunun ortak heyecanının, ortak iradesinin ve ortak hassasiyetinin bir ürünüdür. Şanlı milletimizin ulu davasının, şanlı marşımızın “Korkma!” dizesi ile yeri göğü titreten tek yürek olmuş sesinin 100. Yılı hepimize kutlu olsun. Teşekkür ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.