• İstanbul 29 °C
  • Ankara 28 °C

Prof. Dr. Haşim Karpuz: Yazarlık Hikayem Ve Türkiye Yazarlar Birliği

Prof. Dr. Haşim Karpuz: Yazarlık Hikayem Ve Türkiye Yazarlar Birliği
Kuruluşunun 45. Yılı dolayısıyla; ülkemizin önemli 45 edebiyatçısı Türkiye Yazarlar Birliği’ne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Kitap olarak da yayımlanan metinleri sırasıyla yayınlıyoruz.

******

Akçaabat’ın yüksek bir dağ köyünde doğdum. Evimizde dedem ve babam okuma yazma biliyordu; köyümüzde ilkokul yoktu, dedem beni sırtında komşu köylerin okullarına taşıdı. Ortaokulda ağabeylerimizin tavsiyesi ile romanlar okudum. Trabzon Lisesi ikinci sınıfta Yavuz Bey adlı bir edebiyat öğretmenimiz duvar gazetesi çıkaralım dedi. Adını Devrim koydular. O sıra ben de bu gazetede yazılar yazıyordum. Tabii öğretenimiz sol eğilimli, bize solcu yazarların kitaplarını okumamızı öneriyor. Bana bir defasında “Necati Cumalı’nın eserlerini anlatan bir yazı yaz” dedi. Tabii ben ülkücü olduğum için bu konuda yazmak istemedim. “Necati Cumalı hakkında bilgi bulamadım” dedim ve Arif  Nihat Asya’nın hayat hikayesini yazdım ve şiirlerinden örnekler verdim. Okulda yapılan genel bir kompozisyon yarışmasında üçüncü oldum.

 

Lise Üniversite Yılları

Daha sonra 6 Edebiyat C’den arkadaşlarımızla İleri Gazetesi’nde yazılar yazdık. Gazetenin sahibi Cemal Rıza Osmanpaşaoğlu idi ve bizi çok seviyordu. Arkadaşlarımızdan Ali Ateş, Vahap Kaya, Mehmet Tan gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yaptılar. Ben daha sonra İstanbul’da üniversite öğrenimim sırasında, Erzurum’da müzede çalışırken İleri’de yazmaya devam ettim. Asıl yazı hayatına üniversitede başladım. Fakültede araştırma semineri dersinde, bilimsel araştırma tekniklerini ve dipnotu göstermeyi öğrendik.

Üniversiteye girdikten sonra, Babıali’de Sabah Gazetesi’nde çalışmaya başladım. Bir süre Yurt Haberler servisinde çalıştım, sonra santrale baktım. Gazetenin basıldığı Tan matbaasında gece baskılarında görev aldım. Uzun süre tashih servisinde çalıştım. Bu sırada, Osman Turan, Necip Fazıl, bizde yazıyordu. Matbaada Zeki Velidi Togan Bey’in Hatıralarım kitabını bastık. Üniversite son sınıfta çalışmadım. İlim Yayma Cemiyeti’nden (kısa süre) ve Türk Petrol Vakfı’ndan bursa aldım. TPV bursum rahmetli Fethi Gemuhluoğlu tarafından devam ettirildi ve doktoramı yaptım. Üniversite yıllarımda sinema ve fotoğraf sanatı ile ilgilendim, yayınları takip ettim. Ulusal sinema akımı konferanslarına katıldım. Halit Refiğ’in Ulusal Sinema Kavgası kitabını okudum. Bizim Anadolu Gazetesi’nde müstear adla bu konuda yazı yazdım ve “Vargit Çiçekleri” başlıklı senaryomu yayınladım. Hamsi Dergisinde yazı işleri müdürlüğü yaptım (İstanbul Trabzon Talebe Yurdu Yıllık Dergisi)

 

Erzurum, Müze Yılları

1974 yılı Ağustos ayında Erzurum Müzesi asistanlığına atandım. Kendimi yine basın yayın camiasının içinde buldum. Durdemir Bilirdönmez, Tercüman-Akajans bölge şefi idi. Onun tavsiyesi ile Hürsöz Gazetesinde müstear adla (Oğuz Palandökenli) sinema ve sanat yazıları yazdım. TRT Erzurum Radyosu’nda “Anadolu’nun Bağrından” adlı bir programın metin yazarlığını yaptım. Bu programda bölge şehirlerinin tarihi ve tarihi eserleri ile ilgili bilgiler sundum. Program müdürü Fahri Taş’tı ve bana çok yardım etti. Bu cümleden olarak 1987 yılında Aziziye 93 Harbi’nin 100. Yılı dolayısı ile yaptığımız program ilgi gördü. Metni geliştirerek Durdemir Bey’le tam iki sayfalık özel bir yazıyı Tercüman Gazetesi’nde yayınladık.

Bu sırada 1974 yılında Türkiye Yazarlar Birliği kuruldu. Ben aynı yıl Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği Folklor Derleme Kursuna katıldım. Bakanlıkta Sinema Dairesi’nden arkadaşlarla D. Mehmet Doğan, Muhsin Mete gibi arkadaşlarla tanıştım ve Yazarlar Birliğine üye oldum (        ). Bundan sonra Yazarlar Birliğinin çalışmalarını yakından takip ettim: Türkiye Kültür Sanat Yıllıkları’nı okudum, etkinliklere katıldım.

 

 

Konya, Akademik Yazarlık ve Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi

Konya, hem akademik çalışmalarım hem de yazarlık faaliyetlerim bakımından verimli geçen bir şehirdir. Yazı çalışmalarımı, yazarlar birliği çalışmaları kapsamında, Günlükler, Akademik Sayfalar, Gezi Yazıları ve Konya Ansiklopedisi maddeleri olarak gruplandırabilirim: 1990-2010 yılları arasında düzenli günlük yazdım.

Günlükler: Daha çok fakültedeki uğraşım, eğitim öğretimdeki aksaklıklar öğretim üyesi öğrenciler arasındaki ilişkiler, idare ve üst yönetimle uğraşılarımı kapsar.

Akademik Sayfalar: Merhaba Gazetesi’nin Çarşamba günleri yayınladığı tarih, kültür, sanat ekinde yazdığım yazılar; kitap tanıtımı, gezi yazıları veya biyografik yazılardır.

Gezi Yazıları: Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi gezileri, akademik geziler, araştırmalarla ilgili veya ailecek yaptığımız gezileri anlatan yazılardır.

Konya Ansiklopedisi Maddeleri: 250 maddeden fazla değişik konularda, daha çok mimari yapı, sanat eseri ve biyografiyi kapsayan yazılardır. Bu bağlamda, Türkiye Yazarlar Birliği’nin yayınladığı Aile Ansiklopedisi’nde de bazı maddeler yazdım.

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi 1994 yılında kuruldu. Kurucu üyeler, genel merkez üyesi olarak benimle ilgilendiler. Ben de elimden geldiği kadar derneğe hizmet etmeye çalıştım. Yönetim kurulu ve denetleme kurulunda görev aldım. Derneğimizin faaliyetlerini şu başlıklarda toplayabiliriz:

- Bilimsel toplantılar

- Resim-fotoğraf sergileri

- Konferanslar

- Osmanlıca kursları

- Mevlana şiir geceleri

- Yazılacak çok şeyimiz var (gezi yazıları)

Yazarlar Birliğinde Konya’daki tarihi yapılar, Mevlevihaneler, Selçuklu mimarlığı gibi konularda ben de konferans verdim ve gezi yazıları yazdım. Bu vesile ile Konya Kültür Park’taki Yazarlar Birliği’nin tarihi evinden bahsetmek isterim. Yazarlar Birliği evi 1930’larda yapılmış iç sofalı planlı, hayatlı (helâ, kuyu bahçe, örtme-mutfak-kiler)den oluşan geleneksel bir Konya eviydi. Büyükşehir görevlileri Kültür Park alanını düzenlerken evi yıkmak istedi. Yapı, koruma altına alınmış (tescilli) bir evdi. Başkan Doç. Dr. Halil Ürün’ün talimatıyla ev korundu ve Yazarlar Birliği’ne uzun yıllar hizmet verdi. Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin kuruluş ve gelişmesinde Mustafa Çalışkan’ın ve Ahmet Köseoğlu’nun önemli katkıları olmuştur. Daha sonra bu alanda yeni eski görünümlü rekonstüksiyon evler yaptı, Yazarlar Birliği bunlardan birine taşındı.

Konya Ansiklopedisi; şehrin en büyük tarih, kültür ve sanat projesidir. Bu projeyi gerçekleştiren de Avukat Mehmet Ali Uz Bey’dir. Birkaç defa teşebbüs edilmesine rağmen başlanamayan ansiklopediyi 9 cilt olarak tamamlamıştır. Ben de ansiklopedide editör yardımcısı oldum. Konya şubesi üyelerinin büyük bir kısmı da madde yazarımız oldu. Bir başka önemli proje benim yönettiğim 1930-1974 yılları arasındaki Gazete ve Dergiler Arşivi projesidir. İl Halk Kütüphanesi’Nden SEKA’ya gönderilmekte olan gazete ve dergileri dekanı olduğum Edebiyat Fakültesi’nde tasnif ettirip Selçuk Üniversitesi merkez kütüphanesine kazandırdım.

 

Sonuç

Yazarlığı, tarihimize ve kültürümüze hizmet edecek bir yol olarak gördüm. Akademik konularda 30’dan fazla kitabım, 250 civarında makalem var. Yazarlık denince hep hikâyeyi, romanı, şiiri ve denemeyi düşünürüm. Günlükleri, Akademik Sayfaları ve bazı popüler yazılarımı, deneme olarak kabul edebiliriz.

Kendimi hep sorgulamışımdır. Neden daha iyi bir hatip ve yazar olamadım diye. Bu yetişme ile ilgili; birçok kişi iyi okullarda okumuş, özel kurslar almıştır. Ben kendimi bu kadar yetiştirebildim. Olayları ve sanat eserlerini analiz edip, kolay anlaşılır bir şekilde yazılarıma ve derslerime aktardım.

Kendi hikâyemi anlatma fırsatı verdiği için Türkiye Yazarlar Birliği’ne teşekkür ediyorum.

Bu haber toplam 197 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim