• İstanbul 10 °C
  • Ankara 6 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 10 °C
  • Şanlıurfa 13 °C
  • Trabzon 10 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 3 °C
  • Bursa 10 °C

Özel'den Garaudy'ye ‘pazar tek tanrıcılığı' ve iktisat meselemiz

Özel'den Garaudy'ye ‘pazar tek tanrıcılığı' ve iktisat meselemiz
Kurulu dünya düzenine itiraz etmeyen Müslümanlar bugünlerde Gazze'de yaşanan drama dur diyemezler. Çünkü onlaru Gazze'de yaşanan soykırımı kendi elleriyle finanse ediyorlar.

Faizi reddetmeyen, Karz-ı Hasen müessesesini işletmeyen, meşru ticareti hor gören, menşeine ve meşruiyetine bakmadan çılgınca tüketen Müslümanların bugün yaşananlar karşısında söz söylemeye hakları yoktur.

İsmet Özel yıllar evvel bir dizi halinde yayınlanan "Cuma Mektupları" isimli eserlerinde iktisadi meselelere değinirken "iktisat meselesi bir itikat meselesidir" demişti. İktisat meselesi nasıl bir itikat meselesi olabilir?

İslam dini yapısı itibarıyla hayatın hiçbir alanını seküler alana terk etmez! İslam'a göre hayatın merkezinde vahiy vardır. Vahiy ise hayatın tüm alanlarını kapsayan naslar belirler. İslam'a tabi olanların bu nasların dışına çıkmak gibi bir tercihleri olamaz. Nasları açıklayan ve nasların pratik hayata aktarılmasını sağlayan, rol ve örnek model oluşturan Sünnet-i Seniyye ise ahlakın kemale ermesi bakımından büyük değer taşır ve İslam'ın ikinci ana kaynağıdır.

Tarih boyunca, vahyi ve Resul-i Ekrem'in sünnetini merkeze almayan ya da almak istemeyen Müslümanlar, her ne kadar yaşadıkları çağda birer etiket Müslümanı olarak vârolmuşlarsa da İslam'ın kendilerine kattığı izzet, onur ve haysiyetten yoksun kalmışlardır. Vahyin aydınlığına koşmaktansa, iktidar, servet, şöhret ve şehvet gibi dünyevi gayelere koşan Müslümanlar medeniyet kurucu rollerini kaybetmişler, zillete düşmüşlerdir.

Bugünün en büyük handikapı ise İslam'ı kabul etmiş insan kalabalıklarının Îtikâden yaşadıkları savrulmalardır. Bilhassa yeni bir durum olarak ortaya çıkan Modernizm zehriyle yüzleşmek zorunda kalan Müslümanlar ya Modernizme direkt teslim olmuşlar ya da kendilerini tecdid etmenin yollarını birbirine karıştırarak asimile olmanın konforuna teslimiyet göstermişlerdir.

Oysaki tevhidi dünya görüşü, kendi kaynaklarından güç alan ve beslenen bir yapıya sahiptir. Bu öylesine güçlü bir zorunluluktur ki kendisine şerik kabul etmez. İslam teslimiyet dinidir. Kelime-i Şehadet getirildikten sonra eller havaya kaldırılır ve İslam dışındaki bütün düşünce sistemlerine, bütün ideolojilere ve bütün dinlere güçlü bir "La" çekilir. Bundan sonra iki yol vardır. Ya Kelime-i Tevhid'in gölgesine girerek Kur'an'ı bir hayat rehberi, Resul-i Ekrem'in ahlakını düstur edinmek ya da ikinci bir yol olarak "Ey iman edenler iman ediniz" ayetine sırtını dönerek, başka yollar aramak.

Aklı başında bir Müslüman şahsiyet için birinci yol sırat-ı müstakim yolu, ikinci yol ise kendisine buğz edilenlerin yoludur. Vahyi hayatının merkezine alan ve bu birinci yolu tercih eden Müslümanlar kendilerini yaratan ve var eden Allah'tan başkasına boyun eğmezler. Hiçbir otoriteye kulluk etmezler. Hiçbir düşünce ve yaşam sistematiğini içselleştirerek hayatlarının merkezine oturtmazlar. Hele de beşer ürünü ideolojilerin dünyevi ihtirasları kaşıyan ilke ve uygulamalarına tabi olmazlar.

Devamı: https://m.star.com.tr/acik-gorus/ozelden-garaudyye-pazar-tek-tanriciligi-ve-iktisat-meselemiz-haber-1833454/
 
Bu haber toplam 312 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim