Gazze’de binlerce çocuk, kadın, hasta ve ihtiyar katledilirken daha fazla dayanamadı dünyanın cefasına. Çekti gitti aramızdan. Kederlerimize keder, hüzünlerimize hüzün kattı onun gidişi. Ama bizi teskin eden geriye bir iz bırakmış olmasıdır.
Yazarlar Birliğin’de iki sene birlikte çalıştık onunla. Bu iki sene içerisinde yakından gördüğüm Mehmet Doğan abim benim zihnimde şöyle yer etti.
Mehmet Doğan’ın en önemli özelliği çalışkan olmasıydı. Onu “bu kadar yeter artık” derken hiç görmedim. Toplantılarda çekici güç olarak herkesten ileride bulunuyordu. Başlanacak ve başlamış her projenin aşamalarını en çok o soruyordu. Yönetim Kurulu gündemine en çok yeni proje getiren hep o oluyordu. Yazarlar Birliği Bülteni’nin birkaç sayı tasarımını ben yapmıştım. Hepsinin tashih ve tasarımını bizzat kendisi gözden geçirmişti. Onun bu çalışkanlığı ve gayreti aslında her Müslüman’da bulunması gereken temel özelliktir. Lakin bizler öylemiyiz? Oysa Kur’an’ın ifadesiyle “Her an yeni bir işte” olan Allah, hiç durmuyor. İslam peygamberi Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) “iki günü birbirine eşit olan ziyandadır.” diyor. Meseleye bu zaviyeden baktığımızda Mehmet abinin çalışkanlığının anlamı daha bariz hale gelir. O, Allah’ın yolunda peygamberin izinde bir ömür çalışarak geçirmiş.
Mehmet Doğan’ın ikinci özelliği mütevazı olmasıydı. Onun yarısı kadar bile etmeyecek kişilerin “küçük dağları ben yarattım” diye gezmesi düşünülecek olursa hiçbir özelliği yokmuş, alelade bir adammış gibi herkesle oturup kalkan, herkesle sohbet eden ve her yere giden Mehmet Doğan’ın değeri daha iyi anlaşılır. Bir arkadaşın tabiriyle “tevazuda israf edecek” kadar alçakgönüllü biridir o. Onunla birlikte olmak ne kadar güzeldi.
D. Mehmet Doğan’ın bir diğer özelliği üretken oluşudur. O, sürekli yeni projeler üreten biridir. Yani kendini yenilemekte, yeni yeni meselelerle ilgilenmektedir. Fikirlerini ete kemiğe büründürüp proje haline getirip uygulamakta üstüne yoktur. Üstelik bunu kültürel meselelerde yapmak öyle her babayiğitin harcı değildir.
Mehmet Doğan korkusuz bir dava adamıdır. Yazılarını okuduğunuzda onun cesaretine hayran kalırsınız. Tenkit ettiği insanları keskin bir dille tenkit ederdi. Sözünü çekinmezdi. Doğru bildiği neyse onu Özal’ın tabiriyle “açık seçik” dile getirirdi. Lafı dolandırmazdı. Resmi ideolojiye mensup insanların tabularını işin sonunu düşünmeden tenkit ederdi. Ancak bunu kuru bir hamaset olarak yapmazdı. Gerçeği delilini göstererek ortaya çıkarırdı. O, batıcı kesimin tabularını yıkmakta büyük bir ustaydı. Daha gençken 1975 yılında yayınladığı “Batılılaşma İhaneti” bunun en önemli delilidir. Hiç unutmam bir arkadaşım, 1979 yılı boyunca o kitabı ceketinin dış cebine adı dışarıya gelecek şekilde koyar her yere öyle giderdi. Birileri kitabın adını görür de belki okur diye.
Mehmet Doğan’ın önemli özelliklerinden biri de Müslümanlarla uğraşmamasıdır. Türkiye’de İslami mücadele veren Müslümanların önemli bir kusuru vardır. Asıl muarızlarını bırakıp sürekli kendileri ile uğraşırlar. Bu nakısa halen devam etmektedir. Güya, İslam’ın toplumda yaygınlaşması için çalışan dindarlar, gavurlara cevap vermek onları tenkit etmek yerine Müslümanları yerden yere vurmaya bayılıyorlar. Ama Mehmet abi, tıpkı Osmanlı’nın kuruluş aşamasında diğer beyliklerle uğraşmak yerine sürekli küffar ile savaşması gibi İslam’ın düşmanları ile uğraştı. Keskin kalemini onları tenkit etmek için kullandı. Müslümanları yeren bir tek kelime bile yazmadı.
Bazı insanlar, öldükten sonra da fikirleri, oluşturdukları kurumlar ve yetiştirdikleri insanlar ile yaşamaya devam ederler. D. Mehmet Doğan da bunlardan biridir. Allah gani gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. (amin)
Kaynak: https://hertaraf.com/koseyazisi-osman-kayaer-dinimizin-ve-dilimizin-savascisi-d-mehmet-dogan-4268
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.