HAMAS bu harekâtında tahminen 250 Yahudi’yi rehin aldı. Bunlardan 117’sini, insani haklarını kullanmayı talep ettikleri için ABD-İsrail’inin hapishanelerinde yıllardır tutsak olan Filistinliler’le değiştirdi. Kalan rehinelerin büyük bir kısmının Gazze yıkımında ABD-İsraili’nin bombalarıyla öldürüldüğü tahmin ediliyor; sağ kalanlarının nerede olduğunu ise sadece HAMAS biliyor.
ABD’nin 7 Ekim sabahından başlayarak bugüne kadar vekil devletine hibe ettiği 20 milyar dolarlık silah ve askeri yardımın, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın verdiği sayısız silah ve füzelerin desteğinde ABD-İsraili’nin Gazze’de dikili bir taş bırakmaması, 42.000 kişiyi katlederek soykırım yapması, 100.000 kişiyi yaralaması, Gazze’de yaşayan yaklaşık 2,5 milyon kişiyi uzunluğu 41 km., genişliği 6 - 12 km.’lik dar bir şeritte kuzeyden güneye, güneyden kuzeye defalarca sürmesi… son bir yılın ilk sonuçlarıdır.
ABD-İsraili’nin son günlerdeki Lübnan ve Suriye saldırıları söz konusu silah ve askerlerin ne için kullanılacağına açık bir işarettir. Suriye’nin kuzey-doğusunda ve İrak’ın kuzeyinde kaç zamandır ABD tarafından beslenen PKK ve onun türevi terör örgütlerinin muhtemel bir ABD işgali için hazır kıta bekletildikleri de göz önüne alındığında, geçmişte rafa kaldırılan Sykes-Picot Anlaşması’nın adım adım uygulanmak istendiği anlaşılmaktadır.
Devamı:https://www.yenisafak.com/yazarlar/omer-lekesiz/aksa-tufani-yetmis-bes-yilin-feryadi-4649154
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.