Masanın farklı taraflarında oturan kamu görevlileri ile siyasi aktörler ve kimi muhalif unsurlar pozisyonlarına göre yorumlar yaptılar. Sonda söyleyeceğimi başta ifade edeyim. Kim hangi gerekçeyi ileri sürerse sürsün, esas olan "millete hizmettir!" Bunun dışındaki tüm hususlar vatandaş için mazeret değildir. Neden? Çünkü kurumların ve yöneticilerinin başarısı, neticeleri ile ölçülür!
Şimdi, yapısal sorunlar ve insan yapımızla ilintili hususlar üzerinden ilerleyelim…
1-Bugünkü bürokrasi, omurgası itibari ile son 20 yılın özeti kabul edilebilir.
2-Birçok kurumda, genelde tepe yöneticilerin değişmesi, zihniyet dönüşümünü sağlamaya yetmedi.
3-Kritik kurumlarda, geçmişin özlemiyle yaşayan, güç bela işin ucundan tutan çekirdek kadrolar varlığını sürdürdü.
4-Bürokrasi de sanıldığı gibi homojen veya uyumlu bir profil çizemedi. Aynı hükümet bileşiminde dahi ekol farklılıkları, bakanlıklar arası entegre iş yapmayı zorlaştırdı.
5-Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni taşıyacak kamu yönetimi ve kamu personel reformlarının acil ihtiyaç olduğu ortaya çıktı.
6-AK Parti ile ismi anılan ama Cumhurbaşkanı'nın hizmet odaklı felsefesine özde değil sözde bağlı bürokratlar, kendi statükolarını oluşturmaya başladılar.
7-Yetki kullanma, inisiyatif alma, çözüm odaklı olma noktasındaki yetkinlik problemleri, bilhassa kriz anlarında sıkça görüldü.
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/muderrisoglu/2024/09/14/burokrasi-neden-boyle
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.