• İstanbul 6 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 10 °C
  • Konya 4 °C
  • Sakarya 8 °C
  • Şanlıurfa 6 °C
  • Trabzon 13 °C
  • Gaziantep 6 °C
  • Bolu 4 °C
  • Bursa 8 °C

Mustafa Uçurum: Ağustos 2023 Dergilerine Genel Bir Bakış-2

Mustafa Uçurum: Ağustos 2023 Dergilerine Genel Bir Bakış-2
Karabatak’tan Ebû Eyyûb el-Ensârî Dosyası

Karabatak dergisi, yolumuzu aydınlatan manevi dinamikleri her sayı dosya konusu yaparak edebiyatın gündemine getirmeye devam ediyor. Tanımak, anlamak, anlatmak gibi birçok işlevi ayrıntılı olarak yerine getiren dergi, titiz bir çalışma ile ele alınan kişi ya da konuyu tüm detaylarıyla okuyucularına sunuyor. 69. sayıda; “Anadolu’nun Manevi Sultanı Ebû Eyyûb el-Ensârî” dosyası hazırlanmış.

A.Ali Ural’ın Giriş Yazısından…

“Türkler, Eyüp Sultan adını vererek ona Anadolu’nun manevi sultanının kim olduğunu bütün dünyaya ilan ettiler. Bu toprakların hangi değerlerle vatan olduğunu kurt kuş herkes öğrensin istediler. Osmanlı padişahlarının kılıç kuşanma merasimini Eyüp Sultan Türbesi’nde yapmaları sadece muhabbetin değil o muhabbetin dönüştürücü gücünün de işaretidir. Türkler ellerindeki kılıcın Hz. Peygamber’in kılıcı olduğunun bilinciyle savaşlarını diriltici ve dönüştürücü bir insanlık eylemi kılarak yeryüzünde adaleti tesis ettiler. Doğduğunda bebeklerini, sünnet olduğunda çocuklarını, evlendiklerinde gelinlerini, yakınları öldüğünde cenazelerini Eyüp Sultan’a getirdiler. Aşk olsun Türklere! Aşk olsun Eyüp Sultan’a!”

Dosyadan Yazılar

D. Mehmet Doğan- Büyük Fetih ve Eyüp Sultan

“Akşemseddin’in Ebu Eyyub el Ensari’nin kabrini keşfetmesi, muhasaranın en önemli ve kayda değer hadiselerindendir. Kaynaklara göre, Akşemseddin Sultan Mehmed’in arzusu üzerine, Eyüp Sultan’ın kabrini keşfetmiş, bu da askerin maneviyatı üzerinde çok müspet tesir uyandırmıştır. Bu sonucu tabii görüyoruz. Toprakta gömülü olduğu bilinen fetih mesajı, Ebu Eyyub’un kabrinin bulunmasıyla âdeta somutlaşmıştır. Akşemseddin’in buluşu soyutu somutlaştırmıştır, görünür hâle getirmiştir. Yine rivayete göre Genç Sultan, muhasaranın uzaması, fethin gecikmesi karşısında Akşemseddin’e gelerek, tabşirini açıklığa kavuşturmasını ister. Hatta gün ve saat olarak fethin oluş vaktini bildirmesini talep eder. Akşemseddin gün ve saat verir. Heyecanlı padişah, o gün ve saatte bulunduğu yerde sonuca ulaşılmadığı için Akşemseddin’i bulur. Akşeyh namaz kılmaktadır. Genç Sultan Akşemseddin’e fetih vakti ile ilgili soruyu sormadan askerler, surların aşıldığını, bir kısım kuvvetlerin İstanbul’a girdiklerini haber verir.”

Prof. Dr. Sadettin Ökten – Bir Semtin Kimliği Üzerine: Eyüpsultan

“Eyüp Sultan’da mezarlıklar da var, türbe sanki bunların merkezi, odak noktası gibi. Semtin ilk oluşmaya başladığı eski yüzyıllarda insanlar öldükleri zaman buraya gömülmeyi vasiyet etmişler. Burada yatan büyük manevi önderin yakınına gömülmek onlar için ölümün soğukluğunu gideren bir vesile olmuş. Ahiret uykularında Eyüp Sultan ile komşu olmak istemişler ve bu sebeple burası giderek büyüyen ve itibar kazanan bir mezarlıklar bütünü hâline gelmiş. Bu saygınlık ve rağbet, ölümü o dönemlerin anlayışına benzer biçimde değerlendiren günümüzün bazı sosyal kesimleri arasında hâlen devam etmektedir. Bazı insanlara göre Eyüp Sultan Mezarlığı, ahiret yolculuğunun başlangıcı olan kabir hayatı için nerede ise vazgeçilmez bir özlemdir. Duyulara dayalı yalın biz gözlem, bize ölüler ile Eyüp Sultan arasında ne gibi bir ilişkinin var olduğunu bildiremiyor. Ancak insanların bu kabristana gömülmeyi istediklerini, burasının saygınlığı olan bir kabristan olduğunu tespit ediyoruz.”

Prof. Dr. Seyfettin Erşahin

“Türk halkının buraya “Eyüb Sultan” demesi önemlidir. Bilindiği gibi sulta/sultan Arapçada güç, kudret, iktidar demektir. Devlet-i Aliyye-i Osmaniye ya da Osmanlı Saltanatı, kendi saltanatının önüne Hz. Peygamber’in hem dayılarından olan hem de bayrakdârı olan Ebû Eyyûb el-Ensârî’yi koymuştur. O, İslam’ın saltanatını/ iktidarını ya da Hz. Muhammed’in saltanatını temsil etmektedir. Osmanlı da kendisini ona nispet etmekte, ona bağlamaktadır.

Ebû Eyyûb el-Ensarî bir keresinde bir gazvede Hz. Peygamber’in çadırında nöbet tutarken ondan şu duayı almıştı: “Allah’ım sabahlara kadar uykusuz kalarak nöbet beklemek suretiyle beni muhafaza etmeye çalışan Ebû Eyyûb’ü sen de koru.” Türkler de bu duayı Eyüp Sultan külliyesinde dua salonuna hem de türbe sandukasının üzerine güzel bir hatla yazmışlardır. Diyebiliriz ki Resulullah’ın duası onu korumakta, o da manen Türkiye’de nöbet tutmakta, korumaktadır.”

Mehmet Nuri Yardım -Edebiyatçıların Gözü ile Eyüp

“Eyüp’te doğan Halit Ziya Uşaklıgil’in hatıralarında da bu semtten kayıtlar görüyoruz. Uşaklıgil, Eyüp’te Balcılar Yokuşu’ndaki bir evde doğmuştur. Babası tasavvufa meraklı bir gönül adamıdır. İstanbul’a yerleşmeye karar verince, Eyüp’te oturan Mehmet Bey ismindeki dostunun tavsiyesiyle bu semti tercih eder. Halit Ziya doğar doğmaz, kulağına ezan işte bu maneviyatı yüksek bir zat olan Mehmet Bey tarafından okunur. Romancımız, hâtıratında hasretle andığı bu evi unutamadığını söyler.”

Devamı: https://www.dunyabizim.com/agustos-2023-dergilerine-genel-bir-bakis-2-makale,2975.html

Bu haber toplam 167 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim