Şu sorulara samimi cevap verelim...
Hangimizin, eksiği bulunan oteli olsa uygunsuz ruhsat alabilmek için araya adam sokmayız?
Hayatında hiçbir zaman illegal yollara sapmayan; imtihan edildiği hâlde rüşvet, yolsuzluk, torpil, ihmal gibi yanlış işlere tevessül etmeyen, olgunluğa eriştikten sonra kopya bile çekmeye tenezzül etmeyen, hak etmediği herhangi bir belgeyi alabilmek için araya adam koymayan, hastanede sıra alırken bile -imkânı varken- resmî prosedüre riayet eden kaç insanımız var?
En ücra köyde bile şehirdeki işimizi 'uygunsuz' bir şekilde halletmek için hatırlı insanlar aramıyor muyuz?
''Onun Ankara'da dayısı var.'' cümlesi hangimizi mutlu etmiyor?
"O, her denizde gemisini yüzdürür." cümlesi mesela?
Askerlikte diğer arkadaşlar soğukta-sıcakta inim inim inlerken torpil bularak kendimizi boş işlerde görevlendirme olayı ballandıra ballandıra anlatılmaz mı sohbet ortamlarında?
En basit bir iş için bile sahtekârlığa tenezzül etmek, işimizi bitirdikten sonra da bununla övünmek, övündükten sonra da etraftan övgüler duymak...
Kimse kusura bakmasın, sağcısının da solcusunun da bu ülkede ahkâm kesmeye hakkı yok.
Kaçak elektrik kullananın da, orman arazisine villa yaptıranın da, fahiş miktarlara evini kiraya verenin de...
Saymakla bitmez bizim rezil hâllerimiz.
Yazının devamı için: https://www.dirilispostasi.com/egitim-de-denetim-de-sart
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.