• İstanbul 10 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 10 °C
  • Şanlıurfa 13 °C
  • Trabzon 10 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 3 °C
  • Bursa 10 °C

Mustafa Özçelik: 45. Yılında Türkiye Yazarlar Birliği

Mustafa Özçelik: 45. Yılında Türkiye Yazarlar Birliği
Kuruluşunun 45. Yılı dolayısıyla; ülkemizin önemli 45 edebiyatçısı Türkiye Yazarlar Birliği’ne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Kitap olarak da yayımlanan metinleri sırasıyla yayınlıyoruz.

***********

I-

Türk kültür hayatı içerisinde çok özel ve önemli bir yeri olan bir kuruluş olan Türkiye Yazarlar Birliği 40 yıl önce D. Mehmet Doğan’ın öncülüğünde kuruldu. Halen de onun şeref başkanlığı ile varlığını aynı misyonla devam ettiriyor.

Madem söze Mehmet Doğan ismiyle başladık. Öyleyse ondan söz etmeliyiz öncelikle. Zira bu derneğin misyonunu anlamak için bu bir gerekliliktir. Mehmet Doğan Ağabey’i öncelikle Hareket dergisindeki yazıları ile tanıdım. Fakat fikri kimliğini Batılılaşma İhaneti kitabıyla etraflıca öğrenme imkânı buldum. Karşımda yerli, milli, İslami hassasiyetleri olan bir münevver insan vardı. Bir derdi vardı. Çekinmeden, korkmadan doğru bildiklerini yazıyordu. Üstelik düşüncelerinde çok samimi idi. Beni en çok etkileyen de bu özelliği idi. Bu yüzden Türkiye Yazarlar Birliği demek benim için de hepimiz içinde aslına Mehmet Doğan demektir. Zira bu tür yapılar, çok uzun ömürlü olamazlar. Çoğu insan için makama mevkiye sıçrama yeridir. Ama Mehmet Doğan ağabey, böyle şeylere prim vermeden dernekten zaman zaman kopuşlar olsa bile o sabrı, fedakarlığı ve başkan kimliğiyle derneğin ayakta durmasını ve bu günlere gelmesini sağladı.

II-

Şimdi sözü Türkiye Yazarlar Birliğine getirelim. Türkiye Yazarlar Birliği 1978’de kuruldu. Sene 2023 olduğuna göre aradan 45 yıl neredeyse yarım asır geçmiş. Kırk beş yıl çok önemli bir süre. Bu yüzden bu kırk beş yılın değerlendirilmesini yapmak son derece önem taşıyor. Bana göre bu kuruluş, kurulduğu günden bu yana misyonuna uygun olarak ve bağlı kalarak çok önemli faaliyetlere imza attı.

En başta söylenilmesi gereken ise yerli-milli bir edebiyatçı topluluğunun yetişmesinde inkârı mümkün olmayan bir etkiye sahip olmasıdır. Zira o güne kadar edebiyat dünyasında varlığımız çok belirgin ve etkili değildi. Yazarlar olarak hem sayıca azdık hem de bizi bir araya getiren bir kuruluş yoktu. Türkiye Yazarlar Birliği ile bu durum değişti. Türkiye Yazarlar Birliği bu yönüyle bu anlamda hepimiz için bir sığındığımız bir yuva, yetiştiğimiz bir mektep oldu. Bugün yazan çizen, dergi çıkaran, kitap yayımlayan kim varsa bu kuruluşla bir şekilde teması olmuş kişilerdir. Dolayısıyla Türkiye Yazarlar Birliği hepimizin yetişmesinde, eserler vermemizde ve özgüven kazanmamızda tartışmasız hak sahibi olan bir kuruluşumuzdur.

III-

Tabi çok önemli olan bir durum da Türkiye Yazarlar birliğinin yaptığı faaliyetlerdir. Bunların hepsini burada detaylı anlatmak mümkün değilse bile bazılarından söz edebiliriz. Bunların başında her yıl düzenli olarak yayımladığı yıllıklar gelmektedir. Bu yıllıklarla Türk edebiyatının o yıl için ortaya konulan ürünlerini kayda geçirilerek önemli bir hafıza oluşturulmuştur ve istikrarlı çıktığı düşüldüğünde bir başarı hikayesidir. Türkiye Yazarlar Birliğinin önemli görülmesi gereken bir faaliyeti de her yıl düzenlediği yılın yazar ve sanatçıları ödülleriyle başarıyı teşvik etmesi, yazar ve ilim insanlarına motivasyon sağlaması ve onların geniş kitlelerce tanınmasına verdiği katkıdır. Dahası bu ödüllerde olabildiğince nesnel davranılması da son derece kıymetli bir durumdur. Türkiye Yazarlar Birliği için söyleyebileceğimiz bir başka başarı hikayesi ise 1993’te Bursa ve Konya’da başlayıp Türkiye dışında Kazakistan, Türkmenistan, Kırım, Azerbaycan, Kırgızistan gibi pek çok ülkede düzenlediği Türkçe yazan şairler şiir şölenleridir. Böylece bu coğrafyalarda hem Türkçe yazan şairlerin tanışıp kaynaşmalarına hem de birbirlerinin şiirlerinden haberdar olmalarına çok önemli bir katkı sunmuştur. Yine bu vesile ile onlarca şair/yazar başka ülkeleri görme imkanı bulmuştur. Bu da bu seyahatlerin maddi zorluğu düşüldüğünde son derece önemli bir konudur. Türkiye Yazarlar Birliğinin öncü bildiği kıymetli isimler vardır. Bunların başında ise Türk milleti için sadece İstiklal şairi değil istikbal şairi de olan Mehmet Akif gelir. Mehmet Doğan’ın şahsi hassasiyeti de olan bu konu Türkiye Yazarlar Birliğine de olduğu gibi sirayet etmiş ve bu konuda çok önemli işler yapılmıştır. Bu faaliyetlerin başlangıcını ise İstiklal marşının yazıldığı mekan olan Taceddin Dergahının gerçek kimliğine kavuşturulması olmuş daha sonra burada Akif’in vefat tarihi olan 27 Aralıkta ve İstiklal Marşının kabul günü olan 12 Martta düzenli olarak Akif anma programları yapılmıştır.

Türkiye Yazarlar Birliği bununla da kalmamış, Akif’in tanıtılması, hakkında yurt içinde ve dışında faaliyetler de yapmıştır. Bu da son derece önemli görülmesi gereken bir başka konudur. Sayısı ona ulaşan bilgi şölenlerinde Akif, her yönüyle ele alınarak sanatı, mücadelesi, düşüncesi konusunda sunulan tebliğlerle çok önemli bir Akif külliyatı oluşmuş oldu. Yine düzenli olarak yapılan Safahat okumaları da bu konu çerçevesinde anılması gereken önemli bir faaliyet olarak görülmedir. Benzer bir okuma faaliyeti Mesnevi için de yapılarak kültürümüzün bu iki büyük şaheseri sürekli gündemde tutulmuştur.

Sözü edilmesi gereken bir konu da belki arzu edildiği sayıda olmasa bile -sonuçta bu bir imkan ve insan meselesidir-başta İstanbul olmak üzere Konya, Bursa gibi büyük şehirlerde ve Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun gibi Anadolu şehirlerinde açtığı şubeler ve temsilciliklerdir. Bu durum adı geçen yerlerde bir kültür-sanat ikliminin oluşmasına ve buralardan da yeni yazarlar yetişmesine katkı sağlamıştır. Yine yapılan faaliyetlerle yerli-milli edebiyat anlayışı buralarda da varlığını ifade imkânı bulmuştur. Bu çerçevede şu duruma da dikkat çekmek gerekiyor. Türkiye Yazarlar Birliği bilgi şölenlerini Akif’le yahut sadece edebiyatla da sınırlandırmadı. Milletimizi ilgilendiren hemen her meselede gereken her türlü faaliyetin içerisinde oldu. Mesela tarih kongreleri, eğitimle ilgili düzenledikleri etkinlikler, Türkçe konusunda yaptıkları da bu cümleden sayılmalıdır. Bütün bunlar bir arada düşüldüğünde bu kuruluşumuzun dilimiz, tarihimiz, kültür ve edebiyatımız adına son derece önemli işler yaptığını söylemek bir hakkı teslim meselesidir.

IV-

Burada Türkiye Yazarlar Birliğinin kişisel olarak bana kattıkları hakkında da bazı şeyler söylemem gerekiyor. Türkiye Yazarlar Birliğine henüz bir kitabı bile olmayan sadece bir şiiri ve bir denemesi yayımlanmış genç bir yazar adayı olarak 7 Nisan 1983’te yanlış hatırlamıyorsam 111. üye olarak kabul edildim. Çok geçmedi Tanpınar’ın 25. Ölüm yıldönümünde 27 Ocak 1987’de Ankara’da yapılan bir anma panelinde Turan Alptekin ve benim Yazarlar Birliğine üye olarak kaydımı imzalayan Necmeddin Türinay’la birlikte konuşmacı oldum. Bu panel benim hayatımda bir dönüm noktası olmuştur. Üye olarak kabulüm yıllarca yazar ve şairliğimin istikrarlı olarak sürmesinin bir başlangıcı olan bu panel sonradan yüzlerce kez çeşitli yerlerde yapacağım salon konuşmalarının bir başlangıcını teşkil eder. Ki bunların çoğu da yine Yazarlar Birliği vesilesiyle olmuştur. Beni cesaretlendiren bu durum için minnet duygumu hep taşırım. Üstelik bu durum sadece benim için değil pek çok yazar-şair için de böyle olmuştur.

Bir mülakatta da söylediğim gibi bizler varlık alanına Yazarlar Birliğinin bize sunduğu bu imkânlarla çıktık. Edebiyata yeni başlayan bizler için açtıkları kapıdan verdikleri destekten dolayı bugünlere geldik. Dolayısıyla bu kuruluşa üye olarak katılıp mensuplarından biri olmak bana bunları sağlarken daha da önemlisi hem edebiyat anlayışımı hem de düşüncelerimi olumlu manada çok etkilemiştir. Böylece yerli ve milli bir anlayışa hep sadık kalarak yazıp konuştum. Bütün bu olumlu hikâyede de şüphesiz asıl kahraman Mehmet Doğan Ağabey’dir. Bunu hakkı teslim gereği söylemek ve kabul etmek borcundayım. Zira bir gemiyi imkânsızlıklar içinde yola çıkarıp istikametini kaybetmeden ve batırmadan bugünlere getirmekte asıl rol onundur. Kendisini ve bu güzide kuruluşa emek veren bütün başkanları, katkı sunan herkesi saygı ile selamlıyor, daha nice güzel hizmet yılları diliyorum.

Bu haber toplam 388 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim