Yahya Sinvar da 18 Ekim 2024 tarihinde İsrailli askerlerle girdiği müsademede şehit edilmiştir. Şehadeti esnasında adeta İsrail askerlerine ve insansız uçaklarına, dronlarına meydan okumuştur. Sonradan yapılan tahlillerde 72 saattir boğazına bir lokma dahi girmediği, İsrailli adli tabip uzmanları tarafından ortaya konulmuştur. Kısaca ağzına bir lokma girmeden direnmiş, en sonunda Hazreti Musa'nın ve Süleyman'ın asası gibi yanında taşıdığı asayı uçaklara karşı doğrultmuş. Bu suretle gereğini yapamasa bile niyetini ortaya koymuştur. Bu son tutumu teslimiyetten uzak olduğunu ve ölüme meydan okuduğunu göstermektedir. Direncini, direnişini bu şekilde ortaya koymuştur. Bu suretle Ömer Muhtar, Şeyh Şamil ve İzzettin Kassam gibilerin safına yükselmiş ve onların kalibresinde bir kahraman olduğunu ispatlamıştır. Yahya Sinvar'ın üzerinden ve cebinden çıkanlar arasında başkası adına düzenlenen bir pasaport ile birlikte tek bir kurşun, 300 dolar, tespih ve Kur'an-ı Kerim bulunmuştur. Yine cebinde tırnak makası, saati ve üzerinde Mescid-i Aksa gravürü veya kabartısı bulunan bir broşür de çıkıyor. Bu kurşun, İsrailli askerlerin eline düşmesi ihtimaline karşı son rezerv olarak saklanıyor. Canlı yakalanarak İsrail'e bir zafer tattırmak istememiştir. Bu kurşun geride bıraktığı semboller arasına girmiştir.
Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2024/11/11/yahya-sinvarin-cebindeki-kursunun-sirri
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.