Halefi Nebih Berri üzerinden. Musa Sadr Lübnan'da Mahrumlar Hareketi'ni kuran Şii din adamı idi. Hayatta iken kritik roller üstlenmiştir. Esat'ı Nuseyri/Batini değil de Şii sayan fetvasıyla anayasaya göre kapalı olan cumhurbaşkanlığı yolunu açmıştır. Zira anayasaya göre cumhurbaşkanlığı makamına oturan kişinin Müslüman olması gerekiyor. Başbakanlığı kısıtlayan böyle bir hüküm olmadığından Hıristiyan kökenli Faris Huri daha önce başbakan olmuştur. Müslümanlarda iyi bir intiba da bırakmıştır. Musa Sadr'ın hukukçu laik halefi Nebih Berri Nasrallah sonrası dönemin aranan ismi oldu. Hasan Nasrallah'ın yerine geçmesi beklenen Hizbullah'da ikinci siyasi kişilik olan Naim Kasım, Nebih Berri'yi Hasan Nasrallah'ın yerine halefi olmasını teklif etti. Onu Lübnan'daki Şiilerin baş büyüğü, en büyüğü olarak tanımladı. Belki de aynı anda mason üstatlarından veya büyüklerinden biridir.
Bunun iki nedeni var. Birincisi, İsrail nezdinde sicilinin temiz olmasıdır. Geçmişte taraflar iyi ilişkilere sahip olmuştur. İkincisi ise sorumlusu olduğu mülteci kamplarındaki Filistinli katliamlarıdır. Bunun geniş bir hikayesini merhum Muhammed Surur Zeynelabidin kaleme almıştır. Kuşatılan kamplarda Filistinliler açlığa mahkum edilmiş, fare, kedi ve köpek ne buldularsa yeme durumunda bırakılmışlardır. Zeynelabidin, Me'sat el Muhayyemat el Filistiniye fi Lübnan/ Lübnan'da Filistinli Kampların Trajedisi adlı bir eser kaleme almıştır. Nebih Berri'nin komutasındaki Emel örgütü militanlarının Filistinlilere yaptıklarını anlatmıştır. Hizbullah'ın başına geçmesiyle birlikte Filistinli katili, Hamas'ın da ortaklarından birisi haline gelecektir.
Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2024/10/09/hizbullaha-nebih-berri-asisi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.