Kendisini sağlığında soru cevap şeklinde sosyal medya mecralarında takip etmek mümkündü. Meşhur ifadeleri ve mirası arasında 'bu dünyayı Ali yarattı' ve 'ya Ali demeden ya Allah demek şirktir' de vardı (https://www.youtube. com/ watch? v=WSmfXqtuyM4, https://www. youtube.com/ watch?v=WkBCMvslGVk ).
Hatta yıllar önce bir tanıdığım anlatmıştı. Hamburg'da çalışırken Buşehr Nükleer Reaktörü'nü yapmak üzere geçici görevlendirme ile İran'a gider ve reaktörün yapımına katılır. İnşaat ve tahkimat yapılmaktadır. Bir ara yere saplı bir kazığın çıkarılması gerekmektedir. İranlı ustalar kazığın başına varırlar ve besmele yerine 'ya Ali' diye çağrıda bulunurlar. Kazık yerinde sabit kalır. Bir iki hamle netice vermez. Andığım Türk işçisi 'bir de ben deneyeyim' diye kazığın başına geçer ve 'ya Ali' yerine 'ya Allah' der, Hendek Savaşı'nda taşın parçalanması gibi kazık da yerinden kopar, oynar ve çıkartılır. Lakin kazığı yerinden oynatamayanlar burunlarından solumaktadırlar. Kendilerini aşağılanmış hissederler. Hayatına kastetmek üzeredirler neyse ki Azeri çalışanlar Türklük hürmetine imdadına yetişirler ve araya girerler. Ben bu anlatıyı veya kıssayı inanamadan dinlemiştim, Ali Korani'nin sözlerini duyunca pek de yersiz olmadığını fark ettim.
Peki, bu inancın arkasında ne yatıyor? Hulul, ittihad inancının mücessem şekli olan avatar inancı yatıyor. Şiilerden -en azından bir kısmı- Hazreti Ali'yi ilahi kudrete haiz bir avatar olarak görüyor. Avatarı biraz daha açalım. Avatar, Hint mitolojisine göre tanrıların yeryüzüne indiklerinde büründükleri şekillerdir. Eskiler buna tecsim diyorlar. Bunun açılımları arasında hulul ve ittihad anlayışı ve inancı da vardır. Mesela son seçimlerde pek parlak bir başarı sergileyemeyen Hindistan Başbakanı Modi kendisini avatar yani tanrının yeryüzündeki ifadesi ve gölgesi saymaktadır.
Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2024/06/06/dunyanin-siyasi-avatarlari
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.