• İstanbul 21 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 25 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 23 °C
  • Trabzon 24 °C
  • Gaziantep 21 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 21 °C

Mustafa Kara: Kırklara Karışan Bir Hatıra

Mustafa Kara: Kırklara Karışan Bir Hatıra
Kuruluşunun 45. Yılı dolayısıyla; ülkemizin önemli 45 edebiyatçısı Türkiye Yazarlar Birliği’ne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Kitap olarak da yayımlanan metinleri sırasıyla yayınlıyoruz.

**********

Türkiye Yazarlar Birliği Derneği’ne ne zaman üye oldum? Tam olarak bilmiyorum. Ancak kuruluşundan itibaren davet edildiğim faaliyetlerine bazen konuşmacı, bazen dinleyici olarak katıldığımı, 1980’li yıllarda bir dönem Yönetim kurulu üyeliği görevi verildiğini hatırlıyorum.  Birlik’teki arkadaşlarımızın yarım yüzyıla yaklaşan bir zaman dilimi içinde istikrarlı olarak yürüttükleri faaliyetlerden biri de tertiplenen sempozyumlardır. Çok farklı konularda değişik şehir ve ülkelerde gerçekleştirilen sözkonusu etkinlikler bu gün de devam etmektedir. Burada size Türkiye Yazarlar Birliği’nin tertiplediği ilk sempozyumla ilgili bazı hatıralarımı kısaca takdim etmeye çalışacağım.

Birliğin kurulduğu günlerde bizim cenahta konuşulmaya başlanan konulardan biri de Hicrî 1400’ün, bir diğer ifade ile Hicrî XV. asrın yaklaşması sebebiyle “neler yapabiliriz?” sorusu ile ilgili idi. Yeni bir yüzyıl, yeni bir müceddit, yeni bir hamle.. Umut.. Tarih belli:  1 Muharrem 1400/21 Kasım 1979

Kitap ve dergi yayınlayanlar, üniversitede özellikle tarih bölümlerinde görevli olanlar, kültür kuruluşlarına emek verenler sözkonusu soru ile az veya çok ilgileniyorlardı. Nitekim bugünden düne doğru bakılınca 1980 ve takip eden yıllarda  bir çok faaliyet yapılmış, dergiler özel sayılar çıkarırken  asra ithaf edilen eserler yayınlanmış, İslâm dünyasının meseleleri bu vesileyle yeniden ele alınıp, farklı açılardan enine boyuna tartışılmıştır.  Mesela, Samiha Ayverdi’nin Hicri 1400 için kaleme aldığı kitap Kölelikten Efendiliğe ismini taşıyor.  Hekimoğlu İsmail’in Müslüman ve Para adlı kitabının alt başlığı şöyle: Hicrî 15. Asır İçin. Bendenizin Necmeddin Kübra’dan tercüme ettiğim Tasavvufî Hayat isimli eserin ilk sayfasında yayınevinin düştüğü şöyle bir  not vardır: “Hicrî 1400’ün manevî değerine…”

Suriye’li Fethi Yeken’in 1981 de basılan ve on sene sonra Türkçesi yayınlanan eserinin adı ise şöyle: Hicrî 14. Asırda Beynelmilel Tuzaklar Karşısında İslâm Alemi.

Diyanet ve Nesil dergilerinin özel sayılarını hatırlıyorum/saklıyorum.

Yazarlar Birliği de, sözkonusu etkinlikler çerçevesinde  “Hicrî On Beşinci Asrı Kutlama Toplantısı” başlığıyla 29 Mayıs 1982 Cumartesi günü Ankara’da Odalar Birliği Konferans salonunda İlmî Seminer tertiplemişti.  Muhsin Mete kardeşim telefonla arayarak bir tebliğ ile katılmamı teklif ettiler. Eyvellah dedim. O günlerde meşgul olduğum konuyu biraz daha geliştirerek sundum. Aynı metin ufak değişikliklerle 1985 tarihinde yayınlanan Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi’ nde yer aldı.

Burada sempozyum kelimesinin kullanılmadığına dikkatinizi çekmek isterim. Bu tip toplantılara ne ad verelim, panel mi, seminer mi,  sempozyum mu?. Yoksa bu yabancı kelimeler yerine daha yerli bir kelime mi bulalım sorusu o gün bugün sorulmaktadır. Birliğin çıkardığı broşürün başlığında “toplantı” kelimesi var, aynı sayfada “ilmi seminer” ifadesi de var. Zamanla sempozyum yerine bilgi şöleninde veya tartışmalı ilmî toplantı’da karar kılanlar da oldu.

TYB’nin tertiplediği –bildiğim- ilk sempozyum bu olduğu gibi benim de tebliğ ile katıldığım ilk akademik toplantı budur.

Oturum başkanları, tebliğ sahipleri ve tebliğ başlıklarını elimizdeki efemeradan sıralayalım. Vefat edenleri rahmetle yaşayanları hürmetle analım:

1.Oturum

Başkanlar: Yavuz Bülent Bakiler-H.Rıdvan Çongur

*

Şerafeddin Gölcük (Doç. Dr.) Erzurum İslâmî İlimler Fak. Öğretim Üyesi

Kur’ân-ı Kerim’de Hicret

Ahmet Debbağoğlu (Dr. İstanbul İ.T.İ.A. Öğretim Ü.)

Hz. Peygamber’in İktisatla İlgili Hadisleri

Süleyman Hayri Bolay (Doç. Dr. A.Ü. İlahiyat F. Öğretim Ü.)

Yabancılaşma Karşısında İslâm

Ahmet Gürtaş (Diyanet İşleri Başkan Yrd.)

15. Hicrî Asrın Başında  Türkiye’de Din Eğitiminin Durumu ve Geleceği

*

2. Oturum

Başkan Prof. Dr. Şaban Karataş

*

Erol Güngör (Prof. Dr. İ.Ü. Edebiyat Fak. Öğretim Ü.)

15. Hicrî Asrın Başında Türkiye’de Gelişmekte Olan Tasavvuf Hareketi

Mustafa Kara (Bursa Yüksek İslâm Enstitüsü Öğretim Ü.)

Tasavvuf Tarihinde Hicretin Yeri ve Tasavvuf Eğitiminde Seyahatin Değeri

Ahmet Kabaklı (Yazar, Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı)

Ahmet Cevdet Paşa’da Hicret

D. Mehmet Doğan (Yazarlar Birliği Genel Başkanı)

15. Hicret Asrında Yazarın Sorumluluğu

Mehmet Hatiboğlu (Prof. Dr. A.Ü. İlahiyat Fak. Öğretim Ü.)

15. Hicrî Asırda Oryantalizmin Hedefleri

*

Tertip Heyeti

M. Cemal  Çiftçigüzeli (Genel  Başk. Yard.)

Necmeddin Turinay (Genel Sekreter)

Muhsin Demirel (Mali sekreter)

*

Kimler Vardı?

Sempozyuma dinleyici olarak Ankara’dan birçok insanın/bürokratın/üniversite öğrencilerinin katıldığını söyleyebilirim. Tebliğ sahipleri, oturum başkanları ve Yönetim kurulu üyelerinin dışında kimler gelmişti diye bir soru sorulursa fotoğraflara bakarak birkaç isim verebilirim: Beşir Ayvazoğlu, İhsan Sezal, Mustafa Ruhi Şirin, Mehmet Çınarlı, Hulusi Kılıç.

Erol Güngör tebliğ başlıklarında görüldüğü gibi alanımla ilgili olan tek tebliğ, Erol Güngör’e ait. Erol Güngör o günlerde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde sosyal psikoloji alanında en genç ve istikbal vadeden en meşhur profesörlerinden biri idi.  1981 yılında neşrettiği İslâm’ın Bugünkü Meseleleri isimli eseriyle konu üzerinde düşünmek isteyenlere geniş bir ufuk ve bazı konularda tartışma alanı açmıştı. O günlerde ise üzerinde çalıştığı konu Tasavvufun Bugünkü Meseleleri idi. YÖK’ün kurulmasıyla birlikte Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Güngör,  ne yazık ki kısa bir müddet sonra vefat edecektir. (24 Nisan 1983) Tebliği de sözkonusu kitabın sonunda yer alacaktır. Sempozyum başladığında tebliğlerin özetleri elimizde idi. Güngör, Özet’e şöyle başlıyordu: “ Bu tebliğ İslâm tasavvufu hakkında sosyolojik açıdan yapılan bir araştırmanın son bölümünü teşkil etmektedir. Araştırmanın esas tezi şudur: Tasavvuf hareketleri, tarihte ya çok dünyevî bir hayatın yarattığı huzursuzluklara karşı manevi ihtiyaçların şiddetle hissedildiği zamanlarda yahut bir dinin çok şekilci bir manzara kazanması üzerine onu spritüel kaynaklarına çekme maksadıyla gelişmektedir. İslâm tasavvufu bu genel şemanın özel bir halini teşkil eder”

Sempozyuma sunular tebliğler daha sonra Arapça ve İngilizce özetleriyle, fotoğraf ve değişik  hüsn-i hat örnekleriyle  süslenerek  İsmet Keten’in kapak kompozisyonu ile yüz küsür sayfalık bir kitap olarak basılmıştır. (1983)Erol  Güngör’ün  ayrıca İstanbul’da yayınlanan Millet gazetesinde 1 Haziran 1982 tarihinde “Yeni Bir Anlayış” başlığıyla  bir değerlendirme yazısı çıkmıştır. Ahmet Kabaklı’nın sempozyumla ilgili yazısı ise 5 Temmuz 1982 tarihli Tercüman gazetesinde yayınlanmıştır.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin, katıldığım son Bilgi Şöleni ise Ahmet Hamdi Tanpınar’la ilgili idi ve Yıldırım Belediyesi ile birlikte geçen sene Bursa’da yapılmıştı.   Sunduğum tebliğin başlığı ise şöyle idi : “Bursa’da Zaman”ın Dervişleri Yahut Cemâlî Celâlî Tecelliler

Bu haber toplam 394 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim