Mürşid deyince etrâfında bin yıldan fazla bir bilgi, duygu, amel ve edebiyat birikimi teşekkül etmiş bir mefhumdan bahsediyoruz demektir.
Âyet ve hadislerin de kaynak olarak kullanıldığı zengin bir arka plânı olduğunu söyleyebiliriz. “İrşad eden, doğru yolu gösteren” mânâsıyla daha geniş bir alana âit olsa da mürşid mefhûmunun tasavvuf-tarîkat sâhası ile âdetâ kaynaştığını söyleyebiliriz.
Yunus Emre’nin meşhûr şiirinde mürşid anlayışı toplanmış ve billurlaşmıştır:
Gel ey kardeş, Hakk’ı bulayım dersen,
Bir kâmil mürşide varmasan olmaz,
Resûl’ün cemâlin göreyim dersen,
Bir kâmil mürşide varmasan olmaz.
•••
Niceler gittiler mürşid arayı,
Arayanlar buldu derde devayı,
Bin kez okur isen aktan karayı,
Bir kâmil mürşide varmasan olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.