14 Mart 2025
  • İstanbul21°C
  • Ankara23°C
  • İzmir23°C
  • Konya20°C
  • Sakarya24°C
  • Şanlıurfa22°C
  • Trabzon22°C
  • Gaziantep20°C

YUSUF KAPLAN: TEFEKKÜRÜN HÜR KALESİ: BİLGİNİN HIFZI

Eğitim sistemi, SOS veriyor: Ülkesine, inançlarına, değerlerine yabancılaşmış, mankurtlaşmış kuşaklar yetiştiriyor. Böyle gidemez. Yoksa sosyoloji altüst olacak, ülke kurda kuşa yem olacak, elimizden gidecek… Allah muhafaza!

Yusuf Kaplan: Tefekkürün hür kalesi: Bilginin hıfzı

22 Kasım 2024 Cuma 13:17

MTO’nun en parlak talebelerinden Mehmet Varıcı Hocamız, eğitim sisteminin doğasını tartışıyor, ilginç ve ayrıksı bir eğitim felsefesi geliştiriyor özlü bir şekilde.

Bugün sizi bu güzel yazıyla baş başa bırakıyorum…

***

İnsan, bildiği şey tarafından tanımlanır.

Bilgi, yalnızca bir zihin egzersizi değil; insanın Rabbine yakınlaşma çabası, kainatı ve kendini anlama gayretidir. Kur’an’ın ilk emri olan “Oku,” bilginin yalnızca bir metin ya da veri olmadığını, onun insanda bir derinlik, bir dönüşüm meydana getirmesi gerektiğini işaret eder. Ancak modern dünyanın hız ve yüzeysellik üzerine kurulu bilgi anlayışı, insanın bilgiyle kurduğu bu derin ilişkiyi kesintiye uğratmakta. Artık bilgi, zihinde kök salan rehber olmaktan çıkarak, dijital cihazların yüzeyine sıkışmış meta’ya dönüşmekte.

Ezber, bu kök salma sürecinin en kadim ve en etkili aracıdır. Zihinle bilginin arasındaki bağ, ezberle kurulur. İnsan, ezberlediğiyle düşünür; bilgiyi zihinsel olarak hazır tuttuğu ölçüde, onu dönüştürür, anlamlandırır ve hayata geçirir. Ezber, insanı bilgiyle bütünleştirirken, dijitalleşme, bu bütünlüğü bozarak insanı bilgiye erişmek için bir aracıya bağımlı kılar. Kur’an hafızlığı, ezberin insan zihni ve ruhu üzerindeki dönüştürücü etkisini en çarpıcı şekilde gözler önüne serer. Hafız, yalnızca bir taşıyıcı değildir; Kur’an’ı zihninde ve hayatında ete kemiğe büründürerek, onu yaşayan bir hakikate dönüştürür. Oysa modern eğitim anlayışı, ezberi gereksiz görmüş, bilgiyi dışsallaştırarak insanı onun anlamından ve rehberliğinden koparmıştır.

Dijitalleşmenin bu yükselişi, eğitimde bilgiyi erişilebilir kılma iddiasını beraberinde getirdi. Salman Khan’ın “Dünya Okulu” kitabında dile getirdiği bireysel öğrenme modeli, bu dijital dönüşümün manifestosu gibiydi. Khan, bilgiye erişimi kolaylaştıran teknolojik araçların, eğitimi yeniden tanımlayabileceğini öne sürdü. Ancak bu model, bilginin bireyin zihninde anlam bulma sürecini göz ardı ediyordu. Bilgi, artık zihinsel bir yolculuğun meyvesi değil, ekranın birkaç tıklamayla ulaşılan soğuk bir verisi haline gelmişti. Türkiye’de Fatih Projesi, bu yaklaşımı devlet politikası haline getirdi. Akıllı tahtalar, tabletler ve dijital içerikler, bilgiye erişimi kolaylaştırmak için tasarlanmıştı; ancak bilginin insanda derinleşmesi gibi bir hedef taşıyor muydu? Bilginin zihinde kök salması yerine, dijital cihazların ekranlarına yüzeysellik yerleşti.

Devamı:https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusuf-kaplan/tefekkurun-hur-kalesi-bilginin-hifzi-4658371

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.