- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
TYB GENEL BAŞKANI BAKÜ’DE KONUŞTU: TÜRK DÜNYASI MÜZELERİ ARASINDA İŞBİRLİĞİNİN OLUŞMASINA HER TÜRLÜ KATKIYI SAĞLAYACAĞIZ
“Türk toplumlarının geçmişlerini, gelenek ve göreneklerini, tanıtmak, benzerliklerimize dikkat çekmek amacıyla ortak sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetler geliştirmek, festival ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmak, bizleri mutlu edecektir.”
11 Ekim 2023 Çarşamba 11:44
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü, TÜRKSOY Yazarlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, 11. Türk Dünyası Müzeleri Buluşması’na katıldı.
Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde 11 Ekim 2023 günü başlayan ve iki gün sürecek programın açılışında bir konuşma yapan Arıcan, “Türk Dünyası müzeleri arasında etkileşim ve işbirliğinin oluşmasına fırsat sağlayan, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasına ortam yaratan bu foruma davetinizden mutluluk duymaktayız. Türk toplulukları arasındaki işbirliklerinin güçlenmesine yönelik, Türk kimliğinin ortak değerlerini ve kültürel zenginliğini keşfetmeye, korumaya ve yaşatılması için adımların atılmasına destek olmak hiç süphesiz bizlere kıvanç verecektir. dedi.
TÜRKSOY tarafından Azerbaycan'ın kültür beşiği sayılan Şuşa şehri 2023 yılı Türk dünyasının kültür başkenti ilan edilmesi nedeniyle Türk Dünyasının kültür elçilerinin katıldığı toplantıda önemli mesajlar veren Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın konuşma metninin tamamını yayınlıyoruz.
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında, Türk Dünyasının birbirine çok daha fazla yaklaştığını görmek çok büyük bir umut kaynağıdır. Türk Dünyası müzeleri arasında etkileşim ve işbirliğinin oluşmasına fırsat sağlayan, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasına ortam yaratan bu foruma davetinizden mutluluk duymaktayız. Türk toplulukları arasındaki işbirliklerinin güçlenmesine yönelik, Türk kimliğinin ortak değerlerini ve kültürel zenginliğini keşfetmeye, korumaya ve yaşatılması için adımların atılmasına destek olmak hiç süphesiz bizlere kıvanç verecektir
Bir toplumun kültür hafızasını yeni kuşaklara öğreten, kültür mirasını koruyan ve bunun bilimsel olarak çalışmasına ön ayak olan müze kurumu, kökleri eskilere dayanan pratikleri ile her dönem önem görmüştür. Biz de ASBÜ olarak üniversitemiz kurumsal kimliğini oluşturan miras değerlerine sahip çıkma ve yaşatma bağlamında müze çalışmaları yürütmekteyiz. Esasen Anadolu topraklarında kültürel değerlerin korunması mevhumu Selçuklulara kadar uzanmaktadır.
Türk devletlerinde savaş ganimetleri ve hediyelerin sergilendiği alanların oluşturulmaya başlandığını görüyoruz. Osmanlı Dönemi’nde ise Topkapı Sarayı’nda Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un kendisinden evvelki sakinleri olan Bizans’ın eserlerini, Yavuz Sultan Selim ise kutsal emanetlerin toplanarak koruma altına almıştır. 18. yüzyıl ile birlikte imparatorluk coğrafyasındaki kadim medeniyetlerin izlerine zarar gelmemesi için gösterilen çaba nihayetinde 19. Yüzyılda Âsâr-ı Atîka Nizamnâmeleri ile desteklenmiş ve sahip olunan köklü geçmişimiz düzenlemelerde güvence altına alınmaya başlanmıştır. Cumhuriyet resmi olarak ilan edilmeden önce ilk kurulan hükümetin programında kültüre yer verilmiş ve Cumhuriyet idaresinin topluma yeni bir biçim vermede kullandığı temel unsurlardan biri müzeler ve arkeolojik kazı çalışmaları olmuştur.
Çıkarılan çok sayıda genelge ile illerdeki eski eserlerin envanterleri hazırlanmış ve kayıtları güncellenmiştir. Oluşturulan kültür politikalarının ekseninde müzecilik ve kültürel mirası koruma anlayışı gereksinimler özelinde gelişerek çağın gerektirdiği düzlemlerde yerini almıştır. Son yıllarda ise özel kurumlar ve devletin diğer kurumları da kültür mirasının korunmasında, sahip oldukları koleksiyon ve eserleri toplumla buluşturmak ve sürdürülebilir politikalar çervesinde gelecek nesillere aktarmak üzere daha aktif rol almaktadır.
Üniversitemiz de sahip olduğu mirası koruma çalışmalarını, içinde bulunduğu Ankara’nın tarihi bölgesi Ulus’ta haiz olduğu tarihi binalar özelinde restorasyon ve müzecilik bağlamında yürütmektedir. Üniveritemiz, sosyal bilimler alanına odaklanmış Türkiye’deki yegane bilim kurumu olmasının ötesinde konumu itibarıyla kentin sosyal ve kültürel yaşamı ile yoğun iletişimde olan bir etkinlik, eğitim ve öğrenme alanıdır.
Çok katmanlı tarihî bir kent olan Ankara’da ilk çağlardan günümüze değin iskanın izlerinin takip edilebildiği Ulus tarihi kent merkezinde yer alan Üniversitemiz, kentin en seçkin mimarilerine sahip binalarında faaliyetlerini sürdürmektedir. Geç Osmanlı Dönemi’nden itibaren Cumhuriyet’in kültürel, iktisadi ve siyasi hayatına yön vermiş, toplum belleğinde yer etmiş mimarlık mirası binalarını yenileyerek korunmasına ön ayak olmuş, hafıza yüklü mekanlarına toplumun erişerek bilgi sahibi olmasına imkan sağlamıştır.
Bu bağlamda, binaların geçmişlerinin hatırlanması amacıya müze ve sergi salonlarından oluşan Müzeler Avlusu projesini hayata geçirmiştir. Türkiye’deki hem mimari miras bağlamında hem de sahip olduğu arşivler açısından önde gelen “üniversite müzeleri”ne ev sahipliği yapan ASBÜ bu bağlamda ilkin Hazine Müzesi topluma kazandırılmıştır.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, sosyal bilimler alanındaki araştırmalara liderlik etmekte olup, sosyal sorumluluk konusundaki duyarlılığı ile Ankara’nın önemli tarihî mekânlarını korumak, tanıtmak ve ait oldukları dönemlere ışık tutmak üzere çalışmaktadır. Bu bakış açısıyla Erken Cumhuriyet Dönemi’nin ilk binalarından olan ve Rektörlüğümüzün bulunduğu 1926 yılında inşa edilmiş Başvekâlet ve Maliye Vekâleti Binası, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Hazine Dairesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. 1928 yılında bizzat Cumhurbaşbakanı Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatları ile yaptırılan hazine kasası 1931 yılına kadar yani Merkez Bankasının kurulduğu tarihe kadar yeni devletin para ve altın rezervlerini, iktisadi belgelerin saklandığı daireydi. Bu tarihten sonra devletin döviz rezervinin bir kısmı ile devletin muhtelif özel belgelerinin hassasiyetle korunduğu bir kasaya dönüşmüştür. Binanın geçmişinin bugüne taşınmasında üniversitemizin titiz çalışmaları neticesinde müze olarak düzenlenmiş olan Hazine Kasa Dairesi, Ulus kent merkezinin tarihsel sürecinin günümüze yansımasıdır.
Öte yandan Hazine Müzesi’nde, paranın bir değişim aracı olarak kullanılmaya başlandığı İlkçağ’dan yola çıkarak, Anadolu toprakları özelinde, Selçuklu Dönemi ekonomisine, Osmanlı Devleti’nin hazine tarihine, para politikasına ve iktisadi ilkelerine değinilmekte, ekonomik krizlere dönük olarak paranın serüvenini konulara göre ayrılmış sinevizyon odalarında animasyon anlatımları ve panolarla ziyaretçiye sunulmaktadır.
Tarihi binalarımız gösterişli mimarilerinin yanı sıra dönemin sosyal, politik ve ekonomik yaşamının bellek kaydını tutan birer taşıyıcı görevi de görmektedir. Hazine Müzemizin içinde bulunduğu Başvekâlet ve Maliye Vekâleti Binası hizmet verdiği dönem boyunca binada görevini ifa etmiş başbakan ve bakanlarımızın hatıraları ile doludur.
Topluma bilginin ulaştırılmasında dijital teknolojilerin kullanımı vazgeçilmez olmuştur. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında, hayatımızın her alanına giren teknolojik olanakları kullanarak müzelerin görünürlüğünü ve erişilebilirliğini arttırmak, ziyaretçiler ile iletişim kurulması açısından büyük önem kazanmıştır. Bilgi çağının kaçınılmaz sonucu olarak gittikçe dijitalleşen dünyada, müze koleksiyonlarını sayısallaştırarak çevrimiçi sunmak, ziyaretçilerin müzedeki öğeleri keşfetmesine olanak sağlamak ve özellikle genç nesilleri müzelerle buluşturmak amacı ile Hazine Müzemiz Sanal Müze Turu ile gezilebilmektedir.
Arşiv ve koleksiyonumuz, Erken Cumhuriyet Dönemi’nin önemli vesika ve eserlerini barındırmaktadır. Cumhuriyetin sanayileşme sürecinin lokomotif kurumu Sümerbank’ın idari binası ve arşivi, dönemin hızla dönüşen ve büyüyen ekonomisine ışık tutmakta olup, yürütülen dijitalleştirme projesi ile toplum yararına sunulacaktır. Ayrıca üniversitemiz yine Erken Cumhuriyet’in ileri gelen ressamlarının eserlerinden oluşan önemli bir koleksiyonu müzesinde sergilemektedir. Her bir binamız haiz olduğu geçmişi ile birer mimarlık eseri ve hafıza mekanı olarak müze niteliğindedir. Hazine Müzemizin içinde olduğu 1926’da inşa edilen ilk bakanlık binası Başvekâlet ve Maliye Vekâleti Binası yanı sıra, 1897 yılında Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 21. yıl dönümüne ithafen inşa edilen ve Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarının önemli olaylarına tanıklık etmiş Hükümet Konağı, 1930’lu yılların Ulusal mimarlık Üslubu ile bezenmiş Defterdarlık binaları, sergi alanları ile zenginleştirilmekte ve birer toplumsal bellek merkezi haline gelmektedir.
Bilim insanlarını, sanatçıları ve toplumu bir araya getiren bir eğitim ve öğretim alanı oluşturan üniversitemiz böylece müzeleri, koleksiyonları ve arşivleri aracılığıyla bilimsel çalışmalar yürüten, bu çalışmaların çıktısını topluma ileten, küratörler vasıtasıyla farklı konu ve disiplinlerin eser ve çalışmalarına ev sahipliği yaparak hem öğrencilerine hem de topluma fayda sağlayan, kent-üniversite arasındaki iletişimi mümkün kılan bir ortam yaratmıştır. Müze ve sergi alanlarının düzenlenmesine dönük olarak edinmekte olduğu tecrübeyi paylaşarak ve sürdürülebilir bir anlayış ile gelişerek fayda sağlamaya devam etmek için işbirliğinin önemli olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca Türk toplumlarının geçmişlerini, gelenek ve göreneklerini, tanıtmak, benzerliklerimize dikkat çekmek amacıyla ortak sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetler geliştirmek, festival ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmak, bizleri mutlu edecektir.
* * *
Türk Dünyası ülkelerinin müzecilik alanında karşılıklı bilgi alışverişi, tecrübe paylaşımı ve iş birliklerine imkân sağlamak amacıyla düzenlenen buluşma iki gün sürecek.
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü, TÜRKSOY Yazarlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Şuşa’da bulunduğu süre içinde ülkemiz ve Türk dünyası arasında var olan kültür, sanat ve edebiyat alanlarındaki iş birliğinin daha zenginlemesi amacıyla ilgili kurumlarla görüşmeler de yapacak.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.