TYB BAŞKANI ARICAN: ANKARA PALAS ÖNEMLİ BİR EDEBİYAT MAHFİLİYDİ

“Cumhuriyet Dönemi Düşünce ve Fikir Dünyamızda Ankara Palas’tan Yolu Geçenler” temalı programı Milli Saraylar Başkanlığı Anadolu Müzeleri Daire Başkanı Mert Tepekıran’ın yönetti.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ve devamında başkentin önemli edebiyat mahfillerinden biri olan Ankara Palas’a yolu düşen yazar, fikir adamı ve şairleri hakkında bilgiler veren Arıcan, “Ankara Palas, sadece bir otel değil, aynı zamanda sosyal hayatın merkeziydi. Geniş salonları, şık restoranları, barı ve gece kulübüyle şehirde benzeri olmayan bir mekân haline geldi. Konserler, şiir ve müzik dinletileri, siyasi ve kültürel toplantılar gibi etkinliklere ev sahipliği yapan Ankara Palas, bir kültür merkezi işlevi görüyordu. Kadınlı erkekli grupların birlikte eğlenebildiği bu yer, Cumhuriyet devrimleri doğrultusunda sosyal hayatın yeniden şekillenmesine katkıda bulundu.” dedi.

Ankara Palas’ın döneminin siyaset ve diplomasi sahnesi olduğunu belirten Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyet dönemi siyasetinin de merkezlerinden biriydi. Milletvekilleri, Meclis’teki hararetli tartışmalardan sonra burada toplanır, kahvelerini yudumlayarak siyaset üzerine sohbet ederdi. Bu durum, otelin yalnızca bir konaklama yeri olmadığını, aynı zamanda siyasi bir kulis mekânı olarak işlev gördüğünün de göstergesidir. Özellikle Meclis çalışmalarının yapılmadığı zamanlarda, otelde kurulan "siyasi karargâh" adeta şehrin ve ülkenin yönetim merkeziydi. Ankara Palas, dönemin önde gelen edebiyatçıları ve sanatçılarının da buluşma noktasıydı. Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Halide Edip Adıvar, Suat Derviş, Orhan Veli Kanık gibi birçok edebiyatçı ve şair, bu otelde hem konakladı hem de edebiyat sohbetlerine katıldı. Ankara Palas’ın salonlarında yapılan bu sohbetler, sanatın ve edebiyatın başkentte gelişmesine büyük katkı sağladı.”

Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri Güntekin, Falih Rıfkı Atay gibi önemli edebiyatçılarının Ankara Palas’a yolunun düştüğünü belirten Arıcan, “Ankara Palas, Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde modernleşme ve toplumsal dönüşümün simgesi olarak önemli bir yer edindi. Sadece bir otel değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve siyasi hayatın merkezi olan bu yapı, yeni bir yaşam tarzını benimseyen başkent Ankara’nın ruhunu yansıtmıştır.” ifadelerini kullandı.