- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler

- İstanbul14°C▼
- Ankara10°C
- İzmir17°C
- Konya10°C
- Sakarya16°C
- Şanlıurfa16°C
- Trabzon15°C
- Gaziantep11°C
SÜLEYMAN SEYFİ ÖĞÜN: BÜYÜK OYUN
İsrâil son birkaç hafta içinde Lübnan’daki HİZBULLAH’ın en üst düzey kadrosunu ortadan kaldırdı. HİZBULLAH’ın karizmatik lideri Nasrallah’ın öldürülmesi bu sürecin en dramatik safhasını oluşturdu.

30 Eylül 2024 Pazartesi 12:05
İsrâil’in HİZBULLAH ve ona istikâmet veren ağabeyi İran içlerinde derin bir istihbâratı olduğu anlaşılıyor. Burada sorulması lâzım gelen soru, bu kadar kuvvetli istihbâratı olan İsrâil’in 7 Ekim’de nasıl olup da zafiyet göstermiş olabileceği sorusudur. Doğrusu buna artık çocuklar bile inanmaz. İsrâil, 7 Ekim’in farkındaydı. HAMAS’ı durdurmak için hiçbir şey yapmadı. HAMAS’ın saldırısını tamamlamasını bekledi. Akabinde uzun zamandır hazırlandığı ve kendisi için hazırlanan plânı devreye soktu.
Biraz gerilere, 1980’lere gitmek gerekiyor. Zihnimde, iç dinamiklerin rolünü teslim etmekle berâber İran Devrimi’nin son derecede güdümlü bir hareket olduğu artık pekişiyor. Diyalektik olarak düşünülmesi; veri bir tarafın kendisini güçlendirmesi için bir düşmana ihtiyâcı olduğunu unutmamak gerekiyor. Mesele tek başına İsrâil değil. Esas özne, İsrâil’in arkasında duran Angloamerikan mahreçli dünyâ hegemonyası... Bu hegemonya “düşman” rolünü vererek İran’ın önünü açtı. İran-Irak savaşının iki hedefi vardı. İlki, İran rejimini içeride kuvvetlendirmek; ikincisi ise BAAS geleneğinin en kuvvetli olduğu yerlerden birisi olan Irak’ı zayıflatmak.
Yorumlar
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.