- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler

- İstanbul22°C▼
- Ankara21°C
- İzmir26°C
- Konya21°C
- Sakarya26°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon22°C
- Gaziantep21°C
MUSTAFA ARMAĞAN: KUR’AN OKUTURKEN DÖVÜLEN AYŞE HOCA HANIM
Eskiden dert babaları varmış, başı sıkışan ona yakınıp rahatlarmış. Bu satırların yazarı de zamanla ona benzemiş olmalı ki dert dolu sinelerin müracaatgâhlarından olmuştur.

06 Şubat 2025 Perşembe 12:57
Nitekim dün Yozgat’tan 70 yaşlarında bir bey aradı. Dertliydi, beni de dertlendirdi tabiatıyla. Gözyaşları içinde babasının hatıralarını nakletti. Kur’an yasaklanmış. Jandarma baskın yapacak diye haber gelince köye, ne yapayım diye düşünmüş. Toprağa gömse bulunur, yaksa gönlü elvermez. Hava kararınca dereye inmiş ve salavat getire getire suya bırakmış kitapları.
Anadolu’da benzeri binlerce olay yaşanmıştı Tek Parti devrinde. Dindarlara yapılan zulümlerin zinciri Ezan-ı Muhammedî’de “Allah” demenin yasaklanmasından başlar, Mevlid okutma, hatta Hac yasağına kadar uzar, gider. Din eğitimi yasaktır, koca Türkiye çapında sadece 7 Kur’an Kursu açıktır ama oralardan da kaç kişinin mezun olabildiği meçhuldür.
Faciaya bakın ki cami satmak serbesttir de, Kur’an öğretmek yasaktır. Evde mushaf bulundurabilirdiniz ama Kur’an okumayı öğretecek elifba cüzüyle yakalandınız mı, yandığınızın resmiydi. Onun için suç mahallinin(!) etrafında çocuklar nöbet tutar, jandarma veya polis geldi mi ıslık çalarak haber verir, çocuklar arazi olur, cüzler derhal saklanırdı.
Tabii gönlü Kur’an aşkıyla yanıp tutuşan ninelerimizi unutursak haksızlık etmiş oluruz. Onların evlerinin basılması pahasına mahalle çocuklarına Kur’an öğretme gayreti bambaşka güzelliktedir. İşte size altın bir tablo:
“Malatya’dan M.D. anlatıyor:
Yıl 1947, aylardan Mart ve ben o zaman 8 yaşlarındayım. 2 aydır gidip geldiğim İlyas Mahallesi, Akça Sokaktaki 2 katlı ahşap evinde benim gibi 15 kadar talebeye Kur’an okumasını öğreten Ayşe Hoca’nın evinin üst katındayız. O gün, bir ders önce hocanın bana vermiş olduğu “Amme Cüzü”ndeki dersime çalışmanın verdiği huzur ile sıranın bana gelmesini ve hocamdan bir âferin kazanmak arzusunun verdiği çocuksu hislerimle baş başayım.
Yazının devamı için:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/kuran-okuturken-dovulen-ayse-hoca-hanim-47930.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.