- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler

- İstanbul15°C▼
- Ankara13°C
- İzmir18°C
- Konya12°C
- Sakarya18°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon21°C
- Gaziantep10°C
DİLÂRA COŞKUN: “BANA BİR MASAL ANLAT”
“Yaraşır Sana Sadakat” bittiğinde oluşan duygu şu oluyor: Masalları ne kadar da uzağımızda tutuyoruz ve sadeliğe ne kadar da muhtacız.

23 Ağustos 2016 Salı 12:52
Kamil Doruk, Büyüyen Ay Yayınları’ndan çıkan “Yaraşır Sana Sadakat”i ile “Sil Pasını Gönlünün” kitabından sonra yine bir masal anlatıyor okuyucusuna Şehrazad Abla’nın ağzından.
“Yaraşır Sana Sadakat” bittiğinde oluşan duygu şu oluyor: Masalları ne kadar da uzağımızda tutuyoruz ve sadeliğe ne kadar da muhtacız. Oysa masallar değil mi, hoyratlıkların, kalabalıkların, kabalıkların içinde umudu yeşerten filizler? Masallar değil mi insana dair temel ve ahlâkî durumları öğrendiğimiz yerler? Zamanlar üstü oluşları insana dair değişmeyen şeyleri anlatışlarından değil mi aslında?
Doruk, öyle sade öyle serin bir dille anlattırmış ki masalını ve sonunda almamız gereken hisse o denli sarih ki ‘masal tadında hikâye’ demeli miyim bilemiyorum.
Adından anlaşılacağı gibi ‘sadakat’in ne olduğunu anlatıyor masalı. Sadakatin ne kazandırdığını, sadakatsizliğin ne kaybettirdiğini… Sadakatin insanın kendisine, bir başkasına ve Allah’a olan samimiyeti ve riyasızlığı olduğunu ve bunların birbirinden ayrılmayan halkalar olduğunu öğreniyoruz ondan.
Sadık bir kimsenin, ecinniye verdiği sözünde durmak adına canından vazgeçişi karşısında, daha önce çeşitli vesilelerle ‘sadakat’ mevzuu ile sınanmış kişilerin duydukları haşyet ve ‘sadakat’ın nasıl bir erdem olduğu masalın teması. Masalda, canını, sözünde durmak için teslim eden adamın canı, sadakati dolayısıyla bağışlanıyor kendisine.
Mehmet Âkif ahlâkıyla söz tutmaların, Tevfik İleri ahlâkıyla devlet malına sadakatin çok uzağında olmak istemiyorsak eğer masallara daha fazla kulak vermeliyiz. Masallar hala kaybolmamış güzellikleri fark etmemizi, kaybettiğimiz güzellikleri de edinmemizi sağlayacak.
Gözümüzle değil, yüreğimizle görmek istiyorsak ve insanı yüreğinden tanımak istiyorsak basitleşelim, sadeleşelim, yumuşayalım. Zarafet, nezaket, fazilet ve sadakat o kadar da uzak olmasa gerek. Ümitvar olmak da, ‘Kibritçi Kız’lar da öyle.
Birbirimize “bana bir masal anlat” diyelim ve başlayalım.
Dilâra Coşkun
Yaraşır Sana Sadakat/Kamil Doruk, Büyüyen Ay Yayınları, Ocak 2016
http://buyuyenayyayinlari.com.tr/prddet.php?pid=149
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.