- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ANAR’IN 85'İNCİ YAŞI ASBÜ’DE KUTLANDI
Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı, Azerbaycan Devlet Sanatçısı, yazar, şair ve çevirmen Anar Rızayev’in "Doğumunun 85. Yılı" anısına Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde program düzenledi.
08 Kasım 2023 Çarşamba 19:44
6 Kasım 2023 tarihinde ASBÜ Sezai Karakoç Salonunda yapılan programa Anar onur konuğu olarak katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, Bugün aramızda bulunan Anar Rızayev, Azerbaycan edebiyatı, Türk edebiyatı ve Dünya edebiyatı adına önemli bir isim. Kendisinin 85.yaş yılını hep birlikte kutlamak için TÜRKSOY ve Türkiye Yazarlar Birliği ile ünivrsitemiz iş birliği yaptı. İçinde bulunduğumuz mekan Türkiye Cumhuriyetinin ilk başbakanlık binası. Dolayısıyla ulu bir binada ulu bir çınarı ağırlıyoruz. ”dedi.
Anar’ın ve eserlerinin ülkemizde tanındığını belirten Arıcan, “Dünya’nın vicdanını, insan onurunu, hakikatini kaybettiği bir dönemde eserlerinde insani değerlere, filmlerinde ahlak ve maneviyata önem veren yazarımızı aramızda görmekten gerçekten bizleri mutlu etti. Kendisine uzun ve sağlıklı yıllar diliyorum" diye konuştu.
Türkiye Yazarlar Birliği kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan da yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’ın ve umum Türk dünyasının büyük yazarı, ulu çınarı Anar Bey’in 85. yaşını tebrik ediyor ve ülkemize, şehrimize hoş geldiniz diyorum. Yaşayan büyük bir edebî şahsiyet olan Anar’ın bu yönünü anlatacak, eserlerini tahlil edecek değilim. Bunun için daha kapsamlı toplantılara ihtiyaç vardır ve bu işi edebiyat hocaları hakkıyla yapacaktır. Türkiye ile Azerbaycan’ın son yarım asrını her şekliyle görmüş, yaşamış bir şahsiyet olarak onun varlığı bizim için büyük bir kıymet ifade ediyor.” dedi.
Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anar Bey’le yüz yüze tanışıklığımız, 30. yılını geride bıraktı. 1992’de Türkiye Yazarlar Birliği heyeti uzun bir Türk dünyasına yolculuğuna çıktı. Nahcıvan’dan başlayan yolculuğun ilk merhalesi Bakü idi. Burada Azerbaycan Yazarlar Birliği’ni ziyaret ettik. Önce binanın girişindeki âşinamız olan ahşap Dede Korkut heykelini selâmladık, sonra Azerbaycan Yazarlar Birliği’nin değerli yöneticileri ile tanıştık, kısa zamanda kaynaştık. Sonraki yıllarda Anar Bey, çeşitli vesilelerle ve sık sık Türkiye’ye geldi. Eserleri ülkemizde yayınlandı. Azerbaycan’la Türkiye arasında köprü şahsiyetlerden biri, hatta en belli başlısı oldu. Türkiye yazarlar Birliği’nin 2003’te Strazburg’da düzenlediği Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni’ne katıldı. Avrupa Birliği’nin merkezi olan Strazburg’da dünyanın dört bucağından gelen şairlerimiz bir dilin çeşitli seslerini, tınılarını dünyaya duyurdular.” dedi.
Anar hakkında konuşan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bilal Çakıcı ise şunları ifade etti:
“Söz deryasının tecrübeli gavvası, dalgıcı, hayal ülkesinin keskin zekalı fatihi, hikmet dolu fikirler sahibi ve asil bir insan aramızda bugün. Anar her şeyden önce bizim için önemli bir değer, özel bir değer, kuşkusuz özel bir kabiliyet. Her milletin kendi ruhu haline gelmiş sembol isimler var, o sembol isimlerden biri. Yazar ve vatanseverlik, bu iki kelime gerçekten Anar’ın şahsiyetinde derç edilmiş halde. Onun kaleme aldığı romanları ve kısa öyküleri insanoğlunu manevi temizliğe ve insanı kendi içindeki özüne dönmeye davet eder. Şartlar ne olursa olsun insan adını kutsi ve yüce tutmaya teşvik eder.”
Türk dünyası edebiyatı ve Anar’ın eserleri üzerine araştırma ve yazıları olan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Cemile Kınacı ise konuşmasında şunları söyledi:
“Bir yazar için onun çıktığı ortam son derece önemlidir, onun çıktığı sosyal çevre son derece önemlidir. Bu bakımdan Anar Muallim sanatın içine doğmuştur diyebiliriz. Azerbaycanlı çok yetenekli bir şair babanın ve şair annenin evladıdır. Dolayısıyla sadece edebiyatta değil aynı zamanda sanatın bütün türleri de onun çocukluğunda ona hep sirayet etmiştir. Sadece edebiyat değil bunun içinde müzik de vardır sanatın diğer türleri de vardır. Çocukluğuna dair anlattığı şeylerde biz onun evlerinin daima sanatkarlarla dolu olduğunu ve çocuk yaşta o sanat çevresi içerisinde büyüdüğünü de görmekteyiz. Dolayısıyla bu ilerleyen süreçlerde Anar Muallim’in sanatına son derece etki etmiştir.”
Programın son konuşmacısı olan TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sait Yusuf, da“Anar’ı buradaki gençlerin, Türkiye’nin, üniversitelerimizin, bizlerin tanıması çok büyük bir katkı olacaktır. Örnek şahsiyetleri tanımak önemli, gençlerimiz o yolda yürümek için önlerinde bir rehber var, örnek alacakları kişiler var. Anar’ı tanımaları lazım. Bunu bizim çocuklarımızın, nesillerimizin tanıması lazım zira kültür işte böyle büyük zatlarla ve yazılanlarla nesilden nesile aktarılıyor. Yazarlarımız zaten kendi çabalarıyla, kendi emekleriyle, Allah vergisi yetenekleriyle kendileri yürüyor, gidiyorlar ama bütün Türk dünyasının bu şahsiyetlerden istifade etmesi lazım. O istifade edecek mekanizmayı da o yolu açacak olan bizim gibi, TÜRKSOY gibi ve diğer kurumlar gibi kurumlardır, üniversitelerdir.” diye konuştu.
Etkinliğin sonunda konuşan Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar Rızayev, “Burada benim hakkımda çok yüksek sözler söylenildi. Bu sözler benim sorumluluğumu arttırır, benim omuzlarıma bir sorumluluk koyar ki ben bu sözlere layık olmalıyım ve layık olmaya çalışacağım. Türkiye ile Azerbaycan’ın ilişkileri tabii ki iki kardeş halkın ilişkileridir. Ama bu ilişkilerin çok facia bir tarihi var çünkü uzun yıllar Azerbaycan’da Türkiye sevgisinden dolayı bir nice kuşak kurşuna dizildi, Sibirya’ya sürgün edildi, mahpuslarda yattı. Çok sonraları bildim ki Türkiye’de de Türkçülük ideasını savunan insanlar onlarda çok azap çekmiş, mahpuslara düşmüşler. Ne mutlu insanlarız ki biz bunun sonunu gördük. Yani tabii kardeşliğimizin artık hiçbir yasakla karşılaşmamasını gördük ve şimdi el ele, omuz omuza mutlu bir geleceğe doğru gidiyoruz. Türkiye, Azerbaycan için yeri çok büyük olan bir ülkedir.” dedi.
Öğrenciler, akademisyenler, Anar’ın okuyucuları ve TYB yönetim kurulu üyelerinin büyük ilgi gösterdikleri programın sonunda Genel Başkan Arıcan Anar’a günü ansına Ankara'nın tarihi simgelerinden "Julien Sütunu" kabartması hediye etti. Konuşmacılara da katılım belgesi verildi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.