- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
- İstanbul10°C▼
- Ankara6°C
- İzmir15°C
- Konya8°C
- Sakarya10°C
- Şanlıurfa13°C
- Trabzon10°C
- Gaziantep14°C
ALTAN ÇETİN: BOZKURT'A DAİR
Milletler tarihte kavramlar ve bazı mahsus alâmetler ile kendilerine yol çizerler. Bunlar bazen o millete ait ve müstakil olabildiği gibi hayatın doğal akışı içerisinde insanlararasılık sağlayan müşterekler etrafında da oluşabilir.
09 Temmuz 2024 Salı 09:46
Her halükârda o toplum kendisini bu sembolleri ile ifade eder; buna dair mitolojiler, destanlar, tarihî anlatılar, masallar ve hikâyeler o toplumun maddî sahadaki ürünlerine kadar aksedecek şekilde o millettin mefhum ve mefkûre dünyasında yer alırlar. Bunlar zaman içinde varlıklarını sürdürebildikleri gibi zaman içinde ortadan kalkabilirler; kimi zaman da farklı muhteva ve şekillerde o milletin hayatında yeniden hatırlanabilirler. İşte bunlardan birisi de ülkemizde ve son zamanlarda dünya kamuoyuna da yansıyan “kurt” sembolizmidir. Bu mesele siyasî bir çerçeveye oturmanın ötesinde, ki insan fikriyatında yer alan mefhumlar siyasî bir değer olarak da ortaya çıkar, medeniyet yapısının doğal bir sonucu olarak görülmeli, kültürün bir konusu olarak düşünülmelidir.
Milletler kendilerine doğada gördükleri ve güç, kuvvet ve farklı özellikleri ile sembolleştirdikleri hayvanları remiz olarak alırlar. Boğa, kartal ve kurt bunlardan bir kaçıdır. Eski Mısır panteonunda pek çok hayvanın ve hayvan suretli insanın varlığı malumdur. İşte bu cümleden Türkler için de bu kabilden bazı tezahürlerin olmasında tabii bir şey olamazdı. Bu bakımdan biz kurt meselesine modern zamanlarda Türk milliyetçiliğinin bir alâmeti olması ötesinde Türklerin sembolü olması bakımından bakmak istiyoruz. Böylece mesele politik bir zeminden kültür meselesi haline gelerek daha anlaşılır ve daha paylaşılır hâle gelebilecektir.
Göktürkler devrinde kurt adının, “böri” Ak Böri, Al Böri, Börü Bars, Böri Tigin, Çocuk Böri Şenun, Gök Böri Kökey, İl Böri, Kök Böri gibi kullanımlarına rastlanmaktadır. Börü kelimesi bu manada kurt adının eski bir kullanımı olarak görülmektedir. Bu durum o devir destanlarına da yansımıştır: Ergenekon Destanında kurdun ata olmasına şöyle işaret edilir: Göktürkler (T’u-chüeh), eski Hunların (Hsiung-nu) soylarından gelirler ve onların bir koludurlar. Kendileri ise, A-şi-na (A-shih-na) adlı bir aileden türemişlerdir. (Sonradan çoğalarak), ayrı oymaklar halinde yaşamaya başladılar.
Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/bozkurta-dair-9716/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.