- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
- İstanbul10°C▼
- Ankara5°C
- İzmir14°C
- Konya8°C
- Sakarya10°C
- Şanlıurfa13°C
- Trabzon10°C
- Gaziantep13°C
ALİ FARUK YAYLACI: AHLAKSIZ VE UTANMAZ VE YOL DÜŞKÜNÜ BİR TARTIŞMA(!)
Adamakıllı bir tartışma zemini varmış gibi yapılıyor.
05 Ağustos 2024 Pazartesi 14:57
Sosyal medya denilen hengameli kuyuda kendini filozof saydıranından din tüccarı belletene, yeni yetme metafizik uzmanından yol düşkününe, eski ilahiyatçı ya da eski İslamcı yeni agnostik-materyalist-ilerlemeciye türlü abuk sabuk karakter “casting” marifetiyle ihtimal arz-ı endam ediyorlar. Koca koca mevzuları sosyal medya mecralarında tartışır gibi yapıyorlar, ortada ne tartılacak fikir ne tarttığının kıymetini biçebilecek bir kadirşinaslık olmadığı halde.
Ahlaksızca hakikati, Tanrıyı, dini, peygamberi dillerine dolamayı felsefe yapmak, bilimsellik falan zannediyorlar. Malum, kimileri hemen hırlayacaktır “işte dogmatik müslümanlar dinin, peygamberin tartışılmasına dayanamıyorlar” diye. Kusura bakılmasın lügat için lakin ancak halt etmiş olurlar. Ne inancımız ne karakterimiz ne kültürümüz en kutsal bildiklerimizin bile tartışılmasını, eleştirel bir bakışla irdelenmesini yadırgamaz. O densizlik bu yol düşkünlerine ait bir vasıftır esasen. Bütün seküler ve materyalist hallerine rağmen çokça kutsalları vardır tartışılmaz kıldıkları ve dahası bizatihi kendilerini tartışmasız hakikat kaynağı olarak sunar dururlar.
Utanmadan sıkılmadan, çocuklar katledilirken, on yıllardır işgal edilmiş topraklarda modern Batı her şeyiyle masumların öldürülmesine çanak tutarken, evet utanmadan sıkılmadan İslam peygamberinin hayatını, Tanrının varlığını, ilahî kelamın mahiyetini güdümlü dillerine dolayıp duruyorlar. Ne ateist olmayı ne agnostik olmayı ne deist olmayı bilmiyorlar, beceremiyorlar. Bunların eski İslamcıları “felsefeci peygamberlik” taslamaktan öteye gidemezken, eski ilahiyatçıları “seküler fakihler” kesilip dünyevî fetvalar vermekten başkasını yapamamaktadır. Çaplarını aşamamaları seküler magazin dünyasının talihsizliği olsa gerek.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.