12 Aralık 2024
  • İstanbul10°C
  • Ankara7°C
  • İzmir14°C
  • Konya8°C
  • Sakarya10°C
  • Şanlıurfa12°C
  • Trabzon10°C
  • Gaziantep10°C

"AKADEMİK DİL-AKADEMİNİN DİLİ-İLİM DİLİ" TÜRKÇE ŞÛRASI SONUÇ RAPORU

Türkiye Yazarlar Birliği, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, Yunus Emre Enstitüsü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile müştereken dilimizin dünü, bugünü ve yarınının konuşulduğu bir Türkçe Şûrası düzenledi.

"Akademik Dil-Akademinin Dili-İlim Dili" Türkçe Şûrası Sonuç Raporu

26 Mart 2022 Cumartesi 10:00

26-27 Kasım 2021 günleri yapılan Şûra'ya, dilciler, edebiyatçılar, ilim ve fikir adamları ile hukuk, tıp, eğitim, spor gibi alanlardan konuyla ilgili çalışmaları olanlar katıldı. Şûra'da müzakere edilen başlıklarla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlanarak kamuoyuna açıklandı. Bu raporu bölüm bölüm sunuyoruz.

Bu raporda Türkçe Şûrası’nda ele alınan ve müzakere edilen konularla ilgili olarak 11 başlık altında bilgi verilmekte, dilimizle ilgili meseleler ortaya konulduktan sonra çözüm yolları ve yapılabilecekler üzerinde durulmaktadır.

4. Akademik Dil-Akademinin Dili-İlim Dili

İlim ıstılahlarla, terimlerle yapılır. Türkiye’de müspet ilimlerde 1933’ten beri Latince terimler esas alındığı için terim birliği konusu ciddi bir mesele teşkil etmemektedir. Tıp fizik, kimya, biyoloji, veterinerlik ve mühendislik dalları Latince terimlerle işlerini yürütmektedir. Türkçe bu alanlarda terim olarak varlık gösterememektedir. Sosyal bilimlerde ise doğrudan Latinceye geçilememiştir. Fakat dildeki istikrarsızlık bu yöne gidişatın emarelerini vermektedir. “Arıdil” olarak nitelenen sentetik kelimelerin fikri ifâde etmedeki yetersizliği uygulamayla anlaşıldıkça, sosyal ilimlerde de Latince kaynaklı kelimelerin kullanılması yaygınlaşacaktır. Çoğu Türkçenin kaidelerine, zevkine ve âhengine uymayan bu kelimelerin yerine zamanla İngilizce veya Fransızca üzerinde geçen Latince kelimeler tercih edileceği, yine gidişata bakılarak tahmin edilebilir.

Akademik bir inceleme yazısında, kısa bir cümlede üç beş -sel’li -sal’lı, mânası belirsiz kelime ile karşılaşılmaktadır! Bir yazının “akademik”liği sanki bu -sel ve -sal'larla sağlanmaktadır. Hâlbuki Türkçede aynı işi görecek ekler, takılar vardır: -lı, -li, (gelenek-sel/gelenek-li), -lık, -lik (belge-sel/belge-lik, mevsim-sel/mevsim-lik) gibi. Bunlar kullanılarak sürekli -sel’li -sal’lı kelimelerle bir yazıyı doldurma zevksizliğinden kurtulmak mümkündür.

Türkiye’de kültürle edebiyatın, ilimle edebiyatın bağı kesilmiştir. Üniversiteler ilme ruh veren, hayatiyet katan edebiyatı bazı alanlarda âdeta dışlamışlardır. Edebiyatsız bir kültür ruhunu, kitleleri kavrayacak hareketliliğini kaybetmiş demektir. Türkçe hassasiyeti, akademinin ilgisi ve çabası olmaksızın yayılamaz. Akademik dünya, kendisini ilgili alanın uzmanlık bilgisiyle sınırlandırmış gibidir. Akademik dünyanın dil alanına yeterince titizlik gösterdiği söylenemez. Sınav kâğıtlarının dil bakımından hatalarla dolu olması ve dilde özensizlik çok rahatsız etmez. Genel olarak sınav kâğıtları sadece bilgi içeriğiyle değerlendirilir. Lisansüstü tez danışmanlığında ve tezlerde dil bakımından ciddi sorunlar olduğu görülmektedir. Danışman hocalardan muhtevanın yanı sıra dil açısından da tezi titizlikle değerlendirmeleri ve üsluptaki sağlamlığı önemsemeleri beklenir. Akademik çalışmaların, son tahlilde türkçe açısından gözden geçirileceği bir mekanizma oluşturulabilir.

Dil üzerinden kültürümüz yok edilmeye çalışılmıştır ama dilimiz yaşayacaktır. Ağır hasarlara uğramış olan Türkçe dirilip doğrulmasını bilecektir. Bir ülkenin aydınlarının kendi tarihine kültürüne, diline geçmişine bu denli düşmanlık etmesi izahı çok zor bir durumdur. Bunlar Truva Atı mıdır? Yaşadıkları Stockholm Sendromu mudur bilinmez? Bir milletin dilini değiştirmeye çalışmak o milleti aşağılamaktır. Yanlış ve sun’i olan biteviye sürüp gidemez.

4-1.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.