12 Aralık 2024
  • İstanbul8°C
  • Ankara3°C
  • İzmir12°C
  • Konya5°C
  • Sakarya9°C
  • Şanlıurfa11°C
  • Trabzon10°C
  • Gaziantep10°C

ADNAN ÖKSÜZ: D. MEHMET DOĞAN'A RAHMETLE; HUZUR SOKAĞI'NDAN BATILILAŞMA İHANETİ'NE!..

İmam hatipli yıllarımda ilk okuduğum kitaplardandı Batılılaşma İhaneti. Ve merhum D. Mehmet Doğan’ın bana göre en önemli eseridir.

Adnan Öksüz: D. Mehmet Doğan'a Rahmetle; Huzur Sokağı'ndan Batılılaşma İhaneti'ne!..

19 Ağustos 2024 Pazartesi 12:25

"1975 yılında yayınlandı. O tarihten bu yana devamlı ilgi odağı oldu ve sürekli basıldı." 

"Kitap, geniş bir okur-yazar kitlesinin düşünce ve tavırlarının oluşumunda, en azından çağdaş tabulardan kurtulmasında müessir rol oynadı." 

Batılılaşma İhaneti, esas itibariyle yakın tarihe yönelik bir meydan okumadır. 

"Kitabın yarım asırdır azalmayan bir ilgiye mazhar olması şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor." 

"Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Ele aldığı hususları cesaretle değerlendiriş biçimi ile birlikte, vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır, şüphesiz!"

Bu yanıyla ben best seller Batılılaşma İhaneti kitabını, Şule Yüksel Şenler'in yine best seller eseri Huzur Sokağı'na benzetirim. 

Her iki eser de bir isyanın, bir protestonun, bir kabullenmemenin haykırışıdır, kanaatimce. İki kitabı beraber okuduğunuzda bunu rahatlıkla göreceksiniz.

D. Mehmet Doğan, kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüme olmasına bağlamaktadır. 

Bir mağlubiyetin ideolojisi olan "Batılılaşma"nın doğru değerlendirilebilmesi için Batılılaşma İhaneti kitabı mutlaka okunmalı...

Hele hele genç nesiller mutlaka okumalı...

 

Hakşinas!

D. MEHMET DOĞAN'A RAHMETLE...

Dile kolay;

* On yıllarca devam eden kültür sanat edebiyat yolculuğu...

* 50'ye yakın eser...

* Binlerce köşe yazısı, makale, fıkra...

* Yüzlerce hatta binlerce konferans, panel, konuşma, bildiri...

* Farklı bir Ankara hassasiyeti...

* Başkentin tarihine, tarihi eserlerine, kültürel değerlerine ayrı bir önem vermesi...

* Bu değerleri göz ardı eden -hangi siyasi partiden olursa olsun- Ankara Büyükşehir Belediyesi başkanları ile yıllarca cedelleşmesi...

 

* Hacıbayram Camii sevgisi, hatta aşkı...

* Tasavvufa, Allah (cc) dostlarına verdiği değer... Mesnevi okumaları...

* Kültür sanat, edebiyat yıllıkları...

* Türkçeye özen ve ehemmiyet...

* İstiklâl Marşı, Mehmet Akif Ersoy ve Tacettin Dergâhı istikrarı...

* Tam bir sözlük virtüözü... Bir başka tanımlamayla 'kelimelerin, kavramların efendisi'...

* Her yıl kültür sanat, edebiyat alanında, Ocak ayında verilen ve artık geleneksel hale gelen prestijli ödüller...

* Aktif politikadan, aktif siyasetten mümkün olduğunca uzakta bir hayat...

 Hülasa, bir ömür koşturmaca...

 D. Mehmet Doğan’dan bahsediyorum.

 Yıllarca, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) genel başkanlığını deruhte eden, son dönemde TYB şeref başkanlığını üstlenen D. Mehmet Doğan, 11 Ağustos 2024 tarihinde rahmet-i Rahman’a kavuştu. Aramızdan sessizce ayrıldı. Ve o çok sevdiği Tacettin Dergâhı'na dualarla defnedildi.

***

 Farklı kesimlerden 14 yazarın bir araya gelmesiyle 7 Ağustos 1978’de kuruldu, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB).

 O isimlerden öne çıkanları şunlardı; D. Mehmet Doğan, Necmeddin Turinay, İsmail Hacıfettahoğlu, Ahmet Günbay Yıldız, M. Cemal Çiftçigüzeli, Yahya Akengin, Zeki Ceyhan, Hasan Kayıhan, Beşir Ayvazoğlu, Sadettin Elibol.

TYB denilince benim ilk aklıma gelen ismi daha en başta anmalıyım. O isim şüphesiz D. Mehmet Doğan'dır. Mütevazılığı ve derviş duruşuyla yarım asırdır TYB'nin tüm hizmetleri ve icraatlarında büyük/başat emekleri, imzası olan bir isimdi, Mehmet Doğan.

Hakşinas!

 

"BAK SENİ KİMİNLE TANIŞTIRACAĞIM!"

 Ankara Üniversitesi Basın Yayın

 Yüksekokulu'na adım attığım 1986 yılında ilk tanışmıştık, D. Mehmet Doğan'la.

 Meğerse aynı fakültenin sıralarından geçmişiz.

 Erzincan İmam Hatip Lisesi'nden edebiyat öğretmenim olan, hayatımın her döneminde yanımda yer alan, sahip çıkan, himaye eden merhum Rıfkı Kaymaz, bir okul çıkışında, “Haydi bak seni kiminle tanıştıracağım!” demiş, kendimi bir anda TYB’de bulmuştum.

 Ankara/Kızılay'ın göbeğine yakın, Yüksel Caddesi'ne açılan küçük bir sokakta (değişmediyse sanki adı Hatay Sokak’tı) bir apartmanın küçük bir dairesindeydi TYB, o dönem. D. Mehmet Doğan abinin 'Batılılaşma İhaneti' kitabını, imam hatip lisesi yıllarımda okuduğum için bu ilk karşılaşma ve tanışma, bambaşka bir heyecan uyandırmıştı bende.

 O yıldan sonra da belli dönemlerde, farklı program ve gezilerde, aynı ortamlarda birlikte olduk.

 TYB’nin sınır ötesini de kapsayan Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni’nde, Mirasımız Derneği'nin düzenlediği Kudüs ziyaretinde ve daha birçok faaliyette birlikte idik, D. Mehmet Doğan abimizle… Kudüs'te, otelde aynı odayı paylaştık, 10 güne yakın... Adeta bir gölge gibi odaya girdi ve çıktı.

 Neredeyse tüm kitaplarını imzalayarak gönderdi; "Aziz Adnan kardeşim..." diye yazarak...

***

Bu yazıyı hazırlarken, büyük ilgi uyandıran ve beğenilen Millî Gazete 50. Yıl Almanak'ının sayfalarında dolaştım biraz. Millî Gazete’den kimler gelmiş, kimler geçmiş diye.

 Geçmişte hem merhum Rıfkı Kaymaz'ın hem de D. Mehmet Doğan'ın Millî Gazete ile yollarının kesiştiğini müşahede ettim. Her iki isim de fotoğraflarıyla Millî Gazete 50. Yıl Almanak'ının sayfalarında yerlerini almışlar.

 Son dönemde yine Millî Gazete’de köşe yazıları kaleme almak için girişimleri olduğunu biliyorum.

 Merhum Rıfkı Kaymaz'ın da dönem dönem TYB'de aktif görevler üstlendiğini, her adı geçtiğinde D. Mehmet Doğan’ın kendisini her daim sitayişle andığını biliyorum. Edirne'de, Halil İbrahim Özdemir'in de bulunduğu bir sohbet ortamında merhum Rıfkı Kaymaz'ı andığımızda, "Güzel bir arkadaştı. Rahmet olsun!" cümlelerini hatırlıyorum. 

***

 TYB’nin yarım asırlık tarihi esasen D. Mehmet Doğan’ın yarım asırlık geçmişiyle örtüşen, ayrılması mümkün olmayan bir zaman dilimi.

 D. Mehmet Doğan abi olmasa TYB bu kadar gelişir büyür müydü, emin değilim! Farklı kesimlerden, farklı görüşlerden onca yazarı, kültür, edebiyat ve sanat insanını bir arada tutmak o kadar da kolay bir iş olmasa gerek.

Bu açıdan baktığımızda, elbette onca etkinliğin mutfağında, faaliyetlerin görünmeyen kısmında onlarca edebiyat severin büyük bir emek ve çabası var. Ancak, bir ‘ağabey’, ‘yazarlar dünyası kanaat önderi’ olarak D. Mehmet Doğan’ın yeri kuşkusuz çok ayrı ve de önemlidir.

 Bu yanıyla Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) denildiğinde ilk akla gelen isim D. Mehmet Doğan’dır. Ve Mehmet abi, ‘TYB’nin Şeref Başkanı’ sıfatını fazlasıyla hak eden bir isimdir.

***

 D. Mehmet Doğan abimize Allah (cc) rahmet eylesin. Mekânı cennet, makamı âli olsun. Rabbim cümlemizi cennetinde buluştursun. Amin.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.