12 Aralık 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara7°C
  • İzmir15°C
  • Konya9°C
  • Sakarya9°C
  • Şanlıurfa14°C
  • Trabzon11°C
  • Gaziantep14°C

1924 BİR FOTOĞRAFIN UZUN HİKAYESİ BEŞİR AYVAZOĞLU

Yazar okulu müdavimlerinin yazılarını sayfamızda yayınlanmaya karar verdik. Yazarlık yolunda emin adımlar atan genç kalemlerin eserlerinin ilgiyle takip edileceğini tahmin ediyoruz.

1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikayesi Beşir Ayvazoğlu

17 Nisan 2019 Çarşamba 18:05

Mithat Cemal Kuntay’ın, Mehmet Akif kitabından yazarın zihnine düşen ve zihnimden hiç silinmedi diyerek kaleme aldığı; kitabın kapağında yer alan, biraz sararmış, kenarı tırtıklı siyah beyaz bir fotoğrafın, Türk edebiyatının ve Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına tanıklık eden ‘Uzun Hikayesi’.

Yazar kitapta, fotoğrafın içine girip, masada konuşulanlara kulak vermenin, yakın tarihin en kritik dönemi hakkında bilgi almanın cazibesiyle tanıtıyor fotoğrafı.

Fotoğraf, Mithat Cemal Kuntay’ın Mehmet Akif Ersoy’un, Asım adlı eserinin kitap olarak basılmasını kutlamak amacıyla, Mısır Apartmanındaki dairesinde düzenlediği Asım Günü’nde bir yemek masası etrafında bulunanları içinde saklıyor. Cenab Şahabeddin, Abdülhak Hamid, Mehmed Akif, Sami Paşazade Sezai, Süleyman Nazif, Mithat Cemal ve oğlu Vedat.

Bu fotoğrafdan yola çıkan Ayvazoğlu, Cumhuriyet dönemi ve öncesi  edebiyatçılarını Mehmet Akif etrafında değerlendiriyor ve fotoğraf karesi içinde yer almayan ancak Faruk Nafiz, Fuad Şemsi, Abbas Halim Paşa, Şerif Muhiddin gibi Akif’in hayatında önemli yere sahip şahsiyetlere de kitabında yer veriyor.

Önsöz ve Giriş Yerine Fotoğraf yazılarının akabinde, üç ana bölümden oluşan kitap, 1924 başlığı ile Birinci Bölüm, Karenin Dışındakiler Başlığı ile İkinci bölüm ve Göç Vakti başlığı ile Üçüncü bölümden oluşuyor.

Kitapta geçen bahse konu şahsiyetler, her biri kendi dünya görüşleri, tercihleri ile birbirinden farklılaşırken edebiyat ve fikir ortamları içinde bir araya gelen edebi muhitin mensupları olarak yer alıyor.

Yazarın ifadeleriyle bu husus örnek bir konuda ‘İki farklı aydın tipini, iki farklı bakış tarzının hassasiyetini bütün çıplaklığıyla yansıtması bakımından ibret verici ve  karşılaştırılmaya değer’  tanımıyla kitapta yer buluyor. Bu farklı bakış açısıyla çöl ‘bakmasını ve görmesini bilenlere güzelliklerini açan bir alem’ olurken bazısı bundan nasibini alamıyor, Medine ‘cananın yeşil yurdu’ olarak girerken ruha, kimisine kapısını açmıyor.

Kitabın merkezinde ele alınan Mehmet Akif nazarıyla; hayme-i leyla’ya  koşan gözü yaşlı, kara sevdalı Mecnunları anlamayanların, onları sevmeyenlerin Akif’i de anlayıp sevemeyeceklerini söyleyen yazar, kitabın ikinci bölümünde bu görüşünü örneklendirerek, ismi geçen edebi şahsiyetlerin ortak hareket ettikleri alanların yanısıra ayrıştıkları hususları da gözler önüne seriyor.

 

Üçüncü Bölümde yazar, hayatlarını, mücadelelerini anlattığı ismi geçen edebiyat ve düşünce dünyasının önemli şahsiyetlerinin dünyadan nasıl göçtüklerini, ölümle ilgili düşüncelerini ele alarak açıklıyor. Ölümü iğrenç birşey olarak değerlendiren Abdülhak Hamid’i, ölmekten sonra cehenneme gitmekten değil, hiçbir yere gitmemekten korkan Cenab Şahabeddin’i, tavrı ve yaşam tarzıyla Olimpus’ta yaşadığı zannedilen Süleyman Nazif’in soğuk ve yağmurlu bir havada göçünü detaylandırarak anlatıyor.

‘Hepsi göçmüş, hani, yoldaşlarının hiçbiri yok,

Sen mi kaldın yalnız kafileden böyle uzak..’ dizeleriyle İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif’in kitaba konu fotoğrafın çekildiği mekanda, Mısır Apartmanından kafileye katılışı, ve uzun bir hikayenin konusu olan fotoğrafın ev sahibi Mithat Cemal’in ‘Gün oldu ki onu sevmek bir cesaretti, dostları bile onu gizli sevdiler’ diyerek Akif sevgisi ve hayranlığıyla yaşadığı hayatın hitama ermesiyle, kitap nihayete eriyor.

Kapı Yayınlarından çıkan, zaman zaman tanıdık sokaklarda yürümenin kolaylığıyla akıp giden, zaman zaman bir labirentin içinde ilerleyerek, neden ve nasıl sorusunu okuyucunun zihninde diri tutan kitap, anlatı türünde, okuyucusuna içinde bulunduğu dönemle ilgili sosyal ve kültürel ortamı gözler önüne seriyor.

 

Emine Ergül

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.