• İstanbul 22 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 25 °C
  • Konya 19 °C
  • Sakarya 28 °C
  • Şanlıurfa 24 °C
  • Trabzon 21 °C
  • Gaziantep 22 °C
  • Bolu 24 °C
  • Bursa 26 °C

Mahmut Bıyıklı: Ahmet Kabaklı'nın ibretlik hatırası

Mahmut Bıyıklı: Ahmet Kabaklı'nın ibretlik hatırası

Kültürümüze büyük hizmetlerde bulunan Ahmet Kabaklı’nın doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla Türk Edebiyatı Vakfı tarafından Armağan kitap yayımlandı. Merhumu yakından tanıyan isimlerin kaleme aldığı yazılarda Kabaklı’nın örnek ahlakına memleket sevgisine verdiği kültür savaşına dair çok sayıda ayrıntı var. Her şeyden önce göze çarpan ömrünü Türk Edebiyatına Türk kültürüne vakfetmesi. Çıkardığı dergileri, kurduğu cemiyetleri bu toprağın çocuklarına ocak haline getiren kurucu bir şahsiyetin canından çok sevdiği milletine vefa borcunu ödemek için nasıl çırpındığı kitapta net şekilde görülüyor.

KALEM KAVGASI

Ahmet Kabaklı bulunduğu her cephede Türk milletinin menfaatine uygun hareket eder. Köşe yazarlığı yaptığı uzun yıllar boyunca hakkı ve hakikati dillendirir.

Ülkenin yaşadığı kriz zamanlarında yazdığı gazetede her zaman memleketin birliğini ve dirliğini savunur. Türkiye’ye düşmanlık besleyen batıcı yazarlarla kalem kavgasına girmekten çekinmez.

Yarım asrı aşan yazı hayatında Türk milletinin değerlerine aykırı bırakın bir cümleyi bir kelime dahi bulmak mümkün değildir. Türkçenin muhafazası ve müdafaası noktasında da her zaman ön cephede yer alır. Öztürkçe çalışması sebebiyle özünden koparılan dilimize sahip çıkan sayısız yazı kaleme alır.

KAŞGAR’DAN KERKÜK'E KADAR

Basın aleminde Türk dünyasına dair bir haberin bile yayınlanmadığı zamanlarda Kıbrıs’tan Kırım’a Kaşgar’dan Kerkük’e kadar uzanan geniş coğrafyamızın meselelerine dair derinlikli yazılar kaleme alır.

Sadece Kerkük için yüzden fazla köşe yazısı yazar. Türkmenlerin uğradığı zulümleri yaşadıkları baskıları kamuoyuyla paylaşır. Türkmen yazar ve şairlere dergisinin sayfalarını açar. Azerbaycan Türklerinin yazıcıları Kabaklı vesilesiyle Türkiye’yle yakınlaşır. Türk dünyasıyla aramızda edebi köprüler kurar.

Toprakları Kızıl Çin tarafından işgal edilen Mazlum ve masum Doğu Türkistan’ı da her zaman gündemde tutar. İsa Yusuf Alptekin gibi mücadele önderlerine her zaman destek olur.

İZ BIRAKAN BİR HOCA

Bir dönem okullarda öğretmenlik yapar. Sadece öğreten olmadığı hem yaşayan hem yaşatan hem de bulunduğu yeri yeşerten birisi olduğu herkes ona Hocalık sıfatını daha çok yakıştırır.

Görev yaptığı yıllarda dersine girdiği her genç ondaki müktesebatın hemen farkına varır.

Öğrencilerinin gönlüne dokunup onların zihin dünyalarının şekillenmesi hususunda öncü bir rol üstlenir. Özellikle Öğretmenlik yaptığı Diyarbakır’da sadece talebelerinin değil bölge halkının da gönlünü fetheder.

O yılların tanığı olanlar çocuklarına ve torunlarına ismini efsane gibi anlatırlar.

Eğitim tarihimizde iz bırakan muallimler arasında özel bir yeri vardır. Günümüz öğretmenlerinin mutlaka tanıması ve okuması gereken birisidir.

MEKTEP ŞAHSİYET

İmkansızlıklar içinde kurduğu ve yaşattığı Türk Edebiyatı Dergisi’nde yüzlerce gencin elinden tutarak üslup sahibi yazar olmalarına yardımcı olur. Onları yüreklendirerek edebiyat dünyamıza kazandırır.

Dergisinde usta yazarlar da engin fikirlerini okuyuculara sunar. Bu sebeple Türk Edebiyatı dergisi mektep hüviyeti kazanır. Bu mektebin fedakâr hocası Ahmet Kabaklı’dır. Bıkmadan usanmadan yorulmadan usanmadan hizmete devam eder.

Son yüzyılımızda edebiyatımıza en çok emek veren isimlerin başında yer alır. Özellikle milli ve yerli yazarların eser vermesinde özgüven kazanmasında emeği büyüktür. Neredeyse sağ camiada dokunmadığı edebiyatçı yoktur.

Dünya kaygısı bulunmayan kendisiyle kavgası olmayan bütün güzel adamlar gibi gayrıyla kolayca dostluk kurar.

Dost halkası geniştir. Neredeyse yaşadığı dönemdeki bütün aydınlarla irtibatı vardır. Necip Fazıl Cemil Meriç Tarık Buğra Arif Nihat Asya Osman Yüksel Serdengeçti başta olmak üzere Türk edebiyatının dev isimleriyle dosttur.

Edebiyatçıların bütün dertleriyle dertlenir. Zor zamanlarında yanlarında olur. İnsana değer veren sohbeti seven bir kişi olduğu için etrafı her zaman kalabalıktır. Derviş bağlılığı ile bağlandığı dostlarına vefasını her zaman gösterir.

YOL GÖSTEREN ESERLER

Sadece kurduğu vakıf ve dergiyle değil eserleriyle de milletimize yol ve yön gösterir. Türkçeyi büyük bir ciddiyetle ve dikkatle kullanan Kabaklı’nın kitaplarındaki zengin kültür ve medeniyet mirası hemen görülür. Geçmişin kudretli yazarlarındaki dile vukufiyet ve hakimiyet onda da vardır.

Amel defterini açık tutan eserleri bugün de ilgiyle okunmaktadır. Özellikle yakın tarihimizdeki kırılmaları kaleme aldığı Temellerin Duruşması isimli kitabı onlarca baskı yapmış bir dönemin anlaşılması ve karanlık noktaların aydınlatılması hususunda kaynak eser olmuştur.

Mevlâna, Yunus Emre, Mehmet Akif ve Necip Fazıl’ın doğru anlaşılması için kaleme aldığı kitaplar ayrı bir güzelliktedir. Her eseri okuru ayrı bir yolculuğa çıkarmaktadır. Özellikle beş ciltlik Türk Edebiyatı kitabı genç edebiyatçılara kaynak olmaya devam etmektedir.

NEZAKET TİMSALİ

Ahmet Kabaklı’yı tanıyan herkes onun nezaketine ve zarafetinden hayranlıkla bahseder. Her yaştan ve her meşrepten insana incelikle yaklaşır. Karşısındaki kim olursa olsun değerli olduğunu hissettirir.

Yaratılanı yaratandan dolayı sevme sırrına sahip olanlardan olduğu için herkes onun yüce gönlünde konaklayacak bir konak muhakkak bulur.

Üniversite yıllarında düzenli olarak katıldığım Çarşamba sohbetlerinde hocanın nazik tavrına İstanbul Beyefendilerine has inceliklerine çokça şahit oldum. Büyükşehir’e yeni gelmiş çevreye ürkek bakışlar fırlatan kavruk yüzlü Anadolu çocuklarını babacan bir şekilde sarıp sarmalaması hiç unutulmaz. Misafirlerini karşılaması ağırlaması ve uğurlaması gözümün önünden hiç gitmez.

TAM BİR VATANSEVER

Kabaklı hocada öne çıkan en önemli vasıflardan birisi vatanseverliğidir. Vatanı sevmeyi kuru bir iddia olmaktan çıkarıp bulunduğumuz cephede ona nasıl layık olunurun cevabını örnek hayatıyla vermiştir.

Tek başına dev işler başarmıştır. Harputlu bir yetim olarak çıktığı hayat mücadelesinin her anında Türkiye’ye değer katmıştır. Alperen kitabında bu güzide kavrama yüklediği anlamı özünde yaşamıştır. Edebiyatımızın Alperen’i olarak mayalama vazifesini sürdürmüştür.

Çok yönlü bir şahsiyet olan Ahmet Kabaklı hakkında hazırlanan armağan kitabı okuyunca merhuma olan sevgim ve saygım daha da arttı.

Özellikle örnek ahlakına dair amcasından kalan kültürel emanetlerle içtenlikle sahip çıkan Serhat Kabaklı’nın bir hatırasını paylaşmak isterim.

Sevgili yeğeninin aktardığı bu yaşanmışlık hem Kabaklı Hoca’nın ne denli büyük bir şahsiyet olduğunu anlamamızı sağlayacak hem de neleri kaybettiğimiz konusunda durup düşünmemize yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Ehliyet ve liyakat krizi yaşanan ülkemizde olmadan makama gelenlerin geride bıraktığı hasar ortada.

Buyurun Ahmet Kabaklı’ya rahmet dileyerek Serhat beye kulak verelim:

‘Öğretmenliğimin ilk yıllarında Kültür Bakanlığı ihdas edilmişti. Müsteşar, rahmetli Emin Bilgiç Beyefendi idi. İstanbul'da bulunduğum dönemde amcam ve yengemle beraber Beyefendi ile bir yemek yemiştik. Büyük bir samimiyetleri vardı.

Ben bu durumdan yararlanıp, yeni açılacak olan Elâzığ Kültür Müdürlüğünde Müdür Yardımcılığı kadrosuna tayin yaptırmak için bir gece Elâzığ'dan İstanbul'a geçtim ve gece saat 23.00'te evin kapısını çaldım. Beni güler yüz ve anlayışla karşıladı.

Derdimi anlattıktan sonra benimle ilgili Emin Bilgiç Beyefendi'ye bir mektup yazdı. Zarfı kapatarak bana uzattı ve yarın Ankara'da Emin Bilgiç Bey'e verirsin dedi. Ellerini öpüp hemen ayrıldım ve aynı gece Ankara'ya döndüm.

Emin Bilgiç Beyefendi'nin makamındaydım. Büyük bir güven ve nezaketle mektubu uzattım ve izlemeye başladım. Emin Bilgiç Beyefendi, mektubu gülümseyerek okuyordu. Galiba istediğim olacaktı.

Emin Bilgiç Beyefendi, mektubu okuduktan sonra bana dönerek:

-Evladım, Kabaklı Hoca'yı daha iyi tanıman için bu mektubu senin de okumanı istiyorum, dedi ve uzattığı mektubu alıp okudum.

Aynen şunları yazıyordu:

"Beyefendi, yanınıza gelen genç benim çok değer verdiğim bir yeğenimdir. Çalışkan ve vatanseverdir. Yeni açılacak olan Elâzığ Kültür Müdürlüğünde Müdür Muavini olmak gibi bir isteği var. Ancak bana sorarsanız daha o olgunlukta değil, mektubu onu kırmamak adına yazdım.

Selam ve dua ile..."

Önce bir hayal kırıklığı yaşadım. Ancak meslek hayatım boyunca olgunlaşmadan bir makama gelenlerin rezil durumunu gördüğümde ona minnet duydum.’

Kaynak: https://www.haber7.com/yazarlar/mahmut-biyikli/3504863-ahmet-kabaklinin-ibretlik-hatirasi

Bu haber toplam 110 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim