Narin'in kaybolduğu ilk günden itibaren sosyal medya üzerinden estirilen ırkçılık furyasına bakıldığında "beterin beteri var" denilecek türden bir felaketin eşiğinden döndüğümüzü belirtebiliriz.
Nasıl mı?
Soruşturma evraklarına göre aile yakınları cinayeti karartmak ve dikkatleri Narin'in cenazesinin saklandığı Eğertutmaz deresinden uzaklaştırmak için sahte ihbarlarla Jandarmayı Suriyelilerin kaldığı çadırlara doğru yönlendirmeye çalışmış.
JASAT (Jandarma Suç Araştırma TİMİ) tutanağına göre "Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu iddia edilerek Jandarma personelinin bu kısma yönlendirildiği tespit edildi."
Sevinelim mi, üzülelim mi bilemedim. Fakat Narin cinayetinde kopan fırtınayı düşününce "ucuz atlatmışız" bile diyesim geliyor.
Düşünsenize; Narin'in cenazesinin bulunmadığını ve en güçlü delilin, yani Narin'in terliğinin Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında bulunduğunu!
Narin olayı siyasetin ve sosyal medyanın haftalardır üzerinde tepindiği konuların başında geliyor. CHP ve DEM, önce Kur'an kurslarını ve İmam'ı hedef gösterdiler, İslam dinine dahi dil uzattılar. Haftalardır medyada Narin cinayetinin AK Parti'nin eğitim politikalarının sonucu olduğunu işliyorlar. Radikal ırkçılar ise Narin üzerinden Kürtleri hedef gösterip ayrımcılık üretmeye çalıştılar.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/seddeli-cahillik/haber-1505052
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.