Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla düzenlenen etkinlik kapsamında, TYB Erzincan Şubesinde "Deprem Edebiyatı" başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panel, deprem temalı edebiyat eserlerin ve bu konudaki yazıların incelendiği, depremle ilgili duygusal ve toplumsal yansımaların ele alındığı özel bir etkinlik olarak öne çıktı.
Edebiyatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği panele, TYB Kahramanmaraş Şube Başkanı Enver Çapar, TYB Sakarya Şube Başkanı Fahri Tuna, TYB Erzincan Şube Başkanı Halil İbrahim Özdemir ve TYB Şanlıurfa Şube Başkanı Doç. Dr. Mahmut Kaya konuşmacı olarak yer aldı. Katılımcılar, deprem gerçeği karşısında edebiyatın nasıl bir yol izlediğini, insan psikolojisi ve toplumsal hafıza üzerindeki etkilerini tartıştılar.
Kültür Kervanı'nın TYB Erzincan Şubesinde düzenlediği bu özel etkinlik, depremin sadece fiziksel bir yıkım değil, aynı zamanda kültürel ve edebi bir miras bıraktığını gözler önüne serdi. Etkinliğin sonunda katılımcılar, deprem edebiyatının toplumsal hafızada ne denli önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekerek, bu tür etkinliklerin artarak devam etmesi gerektiğini vurguladılar.
Erzincanlı Rıfkı Kaymaz anıldı
Panele ev sahipliği yapan TYB Erzincan Şubesi Başkanı Halil İbrahim Özdemir; insani hassasiyetleriyle tanınan ve topluma değerli katkılarda bulunmuş bir edebiyat ve sanat emekçisi Erzincanlı Rıfkı Kaymaz’ı anarak onun edebiyat ve sanata olan katkılarını vurguladı. Özdemir, Kaymaz'ın Erzurum Atatürk Üniversitesi mezunu olduğunu ve babası Salih Kaymaz'ın izlerini takip ederek yazıyla sıkı bir bağ kurduğunu belirtti.
Öğretmenlik yıllarında, öğrencilere verdiği destek ve edebiyata olan katkılarıyla tanınan Kaymaz'ın ayrıca bakır üzerindeki hat sanatlarıyla da bilindiğini ifade eden Özdemir, Kaymaz'ın hazırladığı "Bütün Yönleri ile Erzincan" adlı ders kitabının önemine dikkat çekti. Özdemir, Kaymaz'ın Türkiye Yazarlar Birliği'ndeki yönetim kurulu üyeliğinden ve Türk edebiyatına kattığı değerlerden de bahsederek onun unutulmaz bir isim olduğunu aktardı.
Edebiyat deprem yarasına merhem olur mu?
Enver Çapar, 6 Şubat 2023 Maraş depremini ve edebiyatın iyileştirici rolünü ele aldığı konuşmasında, depremin tarihe "asrın felaketi" olarak geçtiğini vurguladı. Yazar ve şairlerin çağın tanığı olduğunu belirten Çapar, büyük afetlerin ardından teknik bilgilerin unutulabileceğini, ancak edebi ürünlerin insanları olayın gerçekliğinde tutacağını ifade etti.
Depremden sonraki süreçte duyguların, duvar yazılarına ve edebi eserlere yansıdığını belirten Çapar, Maraş'ın edebiyat açısından zengin bir geçmişe sahip olduğunu ve şimdi "acının merkezi" haline geldiğini dile getirdi. Çapar, Maraş Sanat ve Edebiyat Derneği' nin depremle ilgili şiir antolojisi ve hikâye yarışması düzenlediğini, Maraş belediyesi de özel dergi sayıları çıkardığını bildirdi. Çapar, TYB Maraş şubesinin kurucusu Ahmet Doğan İlbey’in depremde kaybedilmesinin ardından onun yazılarından oluşan bir kitap hazırlığında olduklarını belirtti. Çapar, yaşanan bu trajik olaylar karşısında edebiyatın ve yazmanın insanlar için bir teselli kaynağı olduğunu vurguladı.
“Ovaları şehretmek tarihi yanlış şerhetmemizden kaynaklanmıştır.”
TYB Sakarya Şubesi Başkanı ve Deneme - Portre yazarı Fahri Tuna, konuşmasına, depremlerin 18 milyar yaşında olduğu söylenen dünyamızda, ovaları, denizleri, nehirleri, yaylaları, kaplıcaları oluşturduğu gerçekliği karşısında, “biz ovaları şehrettik. Ovalarda kurulmuş hiçbir kadim şehir yok, tarih boyunca. Rabbimizin bereket ve rızık için yarattığı ovaları, dört beş, hatta altı yedi katlı binalar ormanına biz dönüştürdük. Aslında bize 'Nobel Akılsızlık Ödülü' verilse yeridir.” sözleriyle başladı. 1999 depremi sonrası SBB olarak düzenledikleri deprem kataloğu ve lise üniversite ve halk dallarında şiir, hikâye, deneme ve resim yarışmaları hakkında bilgi veren Tuna, Irmak Dergisi 2002 yılı Ağustos sayısında şiirler söyleşiler ve denemeler hakkında açıklamalarda bulundu.
Tuna sözlerini, “Facialar anlayana mekteptir. Allah'a ve onun eseri olan doğaya rağmen ayakta kalınamamıştır. Deprem zinhar Allah'tan bir ceza değil, aksine berekettir. Sadece bilim ve aklımızı kullanarak binalar yapacak, şehirler kuracağız. 17 Ağustos 1999 depreminin bizce mesajı şudur: Geleceğimizi geleneğimizin üzerine bina etmeliyiz. Çünkü, kurtuluş köklerdedir.” diyerek tamamladı.
Deprem ve afet
Şanlıurfa TYB Başkanı Doç. Dr. Mahmut Kaya, depremin afete dönüşümü üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kaya, depremin doğal bir olay olduğunu belirtirken, bu doğal olayın afete dönüşmesinin toplum ve devletin davranış biçimleriyle yakından ilişkili olduğunu vurguladı. Deprem bilgi düzeyinin, bireylerin ve toplulukların depreme karşı hazırlıklı olma seviyesini doğrudan etkilediğine işaret eden Kaya, "Deprem kültürü" olarak adlandırılan bu bilgi düzeyinin yüksek olmasının kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Hükümetlerin imar politikalarının, depremin yol açtığı fiziki ve can kaybını doğrudan etkilediğini belirten Kaya, 6 Şubat depremi sonrası bu konuda dersler çıkarılması gerektiğini vurguladı. Kaya, hukuka bağlılık, tutarlı imar politikaları ve toplumun deprem bilgi düzeyinin artırılmasına yönelik çalışmaların yaygınlaştırılmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Panel, şiir şöleni ve plaketlerin takdim edilmesiyle son buldu. Kervan “Erzurumlu Bir Düşünür; Nurettin Topçu Paneli” için yola koyuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.