Örneğin Kudüs’te yaşayan bir kadının maruz kaldığı sıkıntı ve zorluklar ile ‘48 topraklarında veya Batı Şeria’da ya da Gazze’de yaşayan kadının maruz kaldığı zorluklar bir değildir. Kudüslü bir kadının yaşadığı dertler ile başka bir şehirde yaşayan kadının kederleri aynı değildir.
Diğer taraftan, düşmanla her gün göğüs göğüse mücadele vermesi açısından, Kudüslü kadının yaşadıklarının bir başka örneği yoktur. Kudüs’te evinden dışarı çıkan her kadın, çoğu zaman kendini direkt düşman güçlerinin karşısında bulur. İsrail askerleri her yerde insan özgürlüğüne ve en tabii haklarına müdahale ettiği için Kudüslü kadının hayatında özgürlük yoktur.
Mücadelenin merkezi
Kudüslü bir kadın, bu ve daha fazla sıkıntıyı, zorluğu ve zulmü dönem dönem ya bizzat yaşar, ya da yaşayanların şahidi olur. Bu tür sıkıntılardan azade bir hayatı yoktur. O topraklarda işgal altında yaşadığı sürece olamaz da. Onun hayatı tamamen sabır ve cihattan ibarettir. Kudüslü kadının yaşadığı her bir sıkıntı ve zorluk tek tek incelenmesi gereken cinstendir. Belki en ağır olanı çocuklarının karşı karşıya kaldığı sıkıntılardır. Ancak en tabii haklarının çoğundan uzak yaşamı başlı başına acı bir hikâyedir.
Özgürlüğün bittiği nokta
Kudüs’te bir yerden diğer bir yere giderken veya başka bir şehre geçerken birçok kontrol noktaları vardır. Bunun beraberinde, bir de anlık alınan kararla polis barikatları kurulabilir. Kudüslünün günlük yaşamının bir parçası olan ve hayatını çoğu zaman felç eden yerlerdir kontrol noktaları. Hele çocuklu, hasta, yaşlı biri ise, ne kadar süreceğini bilemeden saatlerce beklemek, büyük bir zulme dönüşür. Güneş altında, yağmurda, soğukta… Bir de hava koşullarının olumsuz olması, yaşadığı zorluğa zorluk katar. Kudüslü bir kadın evinden dışarı çıktığında gitmek istediği yere konulan polis barikatları yüzünden saatlerce ulaşamayabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.