Bu haftaki son programda, Kayseri’nin yarım asırlık önemli bir kültürel mekanı Akabe Kitabevi ve bu mekanın Türkiye çapında tanınmış müstesna şahsiyeti Esat Ayata konu edildi. Programa, Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu, Mazlumder Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş ve Akabe Kitabevi’ne gönül veren birçok dinleyici katıldı.
Akabe Kitabevi ve Esat Ayata’yı Şair-Yazar Mustafa İbakorkmaz anlattı. İbakorkmaz konuşmasında ilk önce, Akabe Kitabevi’nin tarihi sürecinden bahsetti. 1970’lı yılların sonundaki hazırlık sürecinin ardından, 1978 yılında Akabe Kitabevi’nin nasıl bir ortamda kurulduğunu anlattı. Sahabiye Medresesi içerisinde geçen tarihi sürecini ele aldı. Farklı zamanlarda bu medrese içinde üç farklı mekanda hizmet verdiğini belirtti. Akabe Kitabevi’nin ilk kuruluş fikrinin nasıl ortaya çıktığını ve daha sonra bu fikrin Kayseri için yarım asrı bulan bir hikayeye dönüştüğünü anlattı. 1970’li yıllarda İslami Hareket düşüncesini paylaşanlar arasında ortaya çıkan dergicilik fikrinin giderek yaygınlaştığını ve bu çıkarılan dergi ve kitapların dağıtılması, okuyucuya ulaştırılması sıkıntısı ortaya çıkınca her şehirde Akabe benzeri kitabevleri kurma düşüncesinin ortaya çıktığını ve Kayseri’de bu düşüncenin hayata geçirilerek bu şekilde Akabe Kitabevi’nin önce Mehmet Güldeste ağabey tarafından daha sonra da Esat Ayata’nın sahiplenmesiyle birlikte bugün geldiğimiz nokta da tüm Türkiye’de bilinen ve adeta Kayseri’nin bir markası haline geldiğinin altını çizdi.
Mustafa İbakorkmaz Akabe Kitabevi’nin sadece bir kitabevi olmadığını ve zaman içinde oluşan Akabe ortamı ile bir Akabe camiası bilinci oluştuğunu ifade etti. Bunda da en önemli faktörün, mütevazi ve cömert kişiliği ile Esat Ayata olduğunu vurguladı. Onun sabırlı ve sadece esnaf zihniyeti ile hareket etmediğini, özellikle Kayseri’ye gelen üniversite öğrencilerinin mutlaka bir iyiliğini gördüklerini ve birçoklarının da bu iyilikleri asla unutmayıp yıllar sonra bile kendisini hayırla yad etmelerine vesile olan küçük ama önemli dokunuşlar yaptığını ifade etti.
Programda, Akabe kitabevinde gelip geçen ve Akabe’nin müdavimleri olarak bahsedilen isimlerden de söz eden İbakorkmaz, zaman içinde Akabe müdavimleri değişse de, bu müdavimlik ruhunun değişmediğini ayrıca Akabe camiasından çıkarak Türkiye çapında ses getiren işlere imza atan birçok ismin bu camianın içerisinden çıkan şahsiyetler olduğunu belirterek bunlar arasında, merhum Akif Emre’nin, Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerinin yapımcısı Mehmet Bozdağ’ın, Teklif dergisi ve Şehir dergisinin hazırlanmasında çok önemli katkıları olan Dursun Çiçek’in, merhum şahsiyetler Aydın Karakimseli, Mansur Tuncay Taşçı, Mehmek Muçhan, Mustafa Ağca gibi isimlerin de bu camianın gelmiş geçmiş çok önemli isimleri olduğunu vurguladı.
Programa, Akabe Kitabevi sahibi Esat Ayata’nın oğlu Enes Ayata da katıldı. Ayata programda babası ile ilgili anekdotlar anlattı. Özellikle üniversite gençliği ile olan diyaloglarından ve ilişkilerinden örnekler anlattı. Üniversite öğrencilerinin, öğrenimlerini tamamlayıp memleketlerine dönseler de Akabe ile irtibatlarını kesmediklerini ve zaman zaman mutlaka ziyarete geldiklerinin altını çizdi.
Yine Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Vedat Önal’da, Akabe kitabevi ile olan bağını ve yıllar süren bu bağ sırasında yaşanan bazı hatıraları anlattı. Programda, Akabe kitabevi ile ilgili çeşitli hatıralar aktarıldı. Akabe kitabevi ve Esat Ayata ile ilgili birçok olay ve hatıra dile getirildi. Akabe kitabevinin ve Esat Ayata’nın Kayseri için çok önemli kültürel bir değer olduğunun altı çizildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.