Üzerinde kurulan devletler de alelade devletler değildir. Her üç devlet de birbirine bağımlı ve bağlantılıdır.
Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti ise devraldığı büyük mirasın üzerine kurulmasına rağmen, Batılılaşma sevdası sebebiyle reddi miras yaparak, yine Batı kaynaklı farklı bir sisteme geçilerek bağlantı koparılmak istenmesi yüzünden bir türlü dengesini bulamamıştır.
Bizim devlet olarak ayakta durabilmemiz için şu dört esas asla vazgeçilmezdir.
Bu esaslardan birisi arızalandığında yahut yok sayıldığında, uçurumun kenarında birbirimizle boğuşur dururuz.
“Millet-Devlet-Vatan-Din”. Bir evin temel direkleri gibi düşünecek olursak, bu temellerden birisi sarsıldığında ev de sarsılır, aile de dağılır.
•
Dünya toplumları içerisinde eğer hâlâ Müslüman bir millet olarak içeride ve dışarıda insanlığa örnek olabiliyorsak, bu henüz Müslümanlığımızı yitirmemiş oluşumuzdandır.
Maalesef görülüyor ki, CHP ve yavruları, devletimizin ve milletimizin varlığını dünya âleme rezil rüsva etmek için yarış halindeler.
Tarihte kurulan devletlerin 16’sı da yukarıdaki feragat edilemez esasa dayalı devletlerdir.
Bugün de olduğu gibi her devlete karşı içten-dıştan taarruz olmasına rağmen, milletimizin merhameti sayesinde kötülükler ve ihanetler bertaraf edilmiştir, yine edilecektir.
Son 20 yılda şarampolden çıktığımız şu sıralarda, özellikle dış baskılı ve dış “emirli” muhalefetin, akla hayale gelmedik yollara tevessül ederek ülkemizi tekrar şarampole yuvarlamak istemeleri, milletimiz tarafından görülmekte ve bilinmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.