Deniz Feneri Derneği, ehli iman, ehli vicdan hayırseverlerin yardımlarıyla Suriye’den Yemen’e, Afrika’dan Balkanlar’a yüzyılın iyilik hareketini sürdürmekte.
Zalim Esed ve onun destekçilerinin Suriye’yi açlığa, kana, buhrana, kıyıma uğrattığı 13 yıldır, Deniz Feneri mazlumların yanında oldu, kıyafetten ısınmaya, açlıktan barınmaya kadar her türlü ihtiyaçlarını hayırseverlerimizin yardımlarıyla karşıladı.
Yukarıdaki dörtlükte olduğu gibi Deniz Feneri, Allah rızası için insana dost olanların hayır kapısı olarak yine Suriye’de doludizgin hizmette.
Nefisten soyunduk tül tül
Gitti beden, kaldı gönül
Özümüz bağ, sözümüz gül
Derene canımız kurban.
İnsan dostundan belli olur. Bir kimsenin kişiliği, kimliği, karakteri, neye nasıl inandığı, yol yürüdüğü arkadaşlarından, dostlarından belli olur.
Hayrın sacayağı gibi üçayağı vardır. “Yapanlar”, “vesile olanlar” ve “vesileleri yerine ulaştıranlar”. İşte bunlar Hak rızasında buluşan “insan”lardır. Yine merhum Karakoç’un deyişiyle:
“Kin marazdır, sevgi sanat
Yürekte kaynar her saat
Kimsesizlere kol, kanat
Gerene canımız kurban”.
Bizim de çorbada tuzumuz olsun diye Deniz Feneri Derneğinin Suriye’deki mazlumlara dair yaptıkları hizmetleri paylaşalım.
Yardımın büyüğü küçüğü olmaz. Büyüklük veya küçüklük kullar nezdinde bir ölçüdür. Cenab-ı Hakk’ın nezdinde nasıl olduğu bilinmez.
Bir çuval un yüzlerce ekmek demek ve yüzlerce insanın açlığını gidermek demektir. Deniz Feneri’nin duyurusu şöyle:
Devamı:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/deniz-feneri-13-yildir-suriyede-47420.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.