Bu kilidin açılabilmesi için Suriye ve Türkiye, tarihi misyonlarını üstlenerek, bölgeyi sürekli karıştırmak ve kaos çıkarmak isteyen ABD, İsrail ve İran’ın oyunlarına gelmemelidir.
Suriye, insanlığı etkileyen en köklü dinî ve kültürel merkez olma özelliğini yeniden ihya etmelidir. Bu ihya ancak Türkiye ile gerçekleşebilir.
İslam medeniyetinin ve kültürünün yayılmasında, 400 yıl süren Osmanlı idaresi, bütün dünyaya örnek olmuştur. Bu örneklik yeniden inşa edilebilir.
Ayrıca dünya ticaretinin merkezi ve kavşak noktası olması hasebiyle kısa sürede Suriye eski haline gelebilir.
Suriye’de istikrarlı bir devlet ve yönetimin oluşması, Ortadoğu’ya bütünüyle hâkim olunması demektir.
Mevzuumuz tarih dersi olmadığına göre biraz yakın geçmişe gelerek, Suriye’nin ne zaman Osmanlı yönetimine geçtiğine bakalım.
1516’da, Mercidabık Savaşı’nda Yavuz Sultan Selim’in, Memlûk ordusunu yenip, Suriye’yi Osmanlı topraklarına katmasıyla bölge, 1918 yılına kadar yaklaşık dört asır Osmanlı idaresi altında kalmıştır.
Bugün Suriye’de olan bütün gruplar, o tarihlerde de vardı ve Osmanlı buraları valilerle, kaymakamlarla huzur, güven, istikrarlı şekilde 400 yıl yönetmişti.
Devlet-i Aliye, bölgeye coğrafyanın hassasiyeti dolayısıyla ayrı bir önem vererek idari yapılanmayı da bu doğrultuda belirlemişti.
Kısaca o günlere dönerek, Cihan Devleti’nin bölgeyi nasıl yönettiğine bakalım.
Suriye’nin fethine müteakip, Anadolu’nun doğu, güney ve güneydoğusundaki bir kısım sancaklar ile Suriye havalisini kapsayacak şekilde 1549 yılında yeni bir idari düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre:
Halep ve Şam Eyaletleri kurulur. Halep Eyaleti; Halep, Adana, Hama, Humus, Birecik, Azaz-Kilis, Maarra, Banyas ve Selimiye adında dokuz sancaktan oluşur.
Yazının devamı için:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/suriye-ortadogunun-huzur-kilididir-47926.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.