Tarihsiz coğrafya, coğrafyasız tarih olmaz. Tarihini, coğrafyasını, vatan edindiği topraklarını sahiplenmeyenler, inançlarını ve inançlarına bağlı medeniyet mihenklerini, gelecek yüz yıllara taşıyamazlar.
Tarihini ve medeniyetini yaşayan ve yaşatan milletler ve devletler; fiziki, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak ayakta kalabilir ve diğer dünya devletlerine karşı bağımsızlık hareketlerini koruyabilirler.
1071 Malazgirt’te başlayan; “imtiyazlı, seçkin ve seçilmiş coğrafyanın” tarihini yazan ve yazdıran unsurlardan birisi de işte tarihin tapusu olan Selçuklu ve Osmanlı eserleridir.
Bu manada Devlet-i Aliye’nin vatan ettiği ve eserleriyle mühürlediği şehirlerden birisi de Osmanlı’nın ikinci Başkenti Edirne’dir.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/edirnede-yerinden-dogan-tarih-47062.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.