Bugün hâlâ Ortadoğu’da İngilizler tarafından çizilen sınırlar yüzünden kardeş kardeş yüz yüze bile bakamıyoruz.
Yüz yıl önce Haçlıların ittifakıyla 780 bin kilometrekareye sıkıştırıldığımız ülkemizde, 80 yıldır Batının boyunduruğundan kurtulamadığımız için vatanımıza sahip çıkamamıştık.
Allah’a hamdolsun son 23 yıldır, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve hükümetlerimiz; terörden ekonomiye, kültürden sanata kadar akla hayale gelmedik tüm şeytani engellere rağmen, coğrafyamıza da vatanımıza da sahipliğimizi sürdürmekteyiz
Bu gerçeği görmek, anlamak ve idrak etmek için önce tarihimizi sonra medeniyetimizi bilmeye mecburuz.
Ahlat denilince külliyeyi diline dolayanlar, keşke Ahlat’tı da biraz olsun tanıyarak neden ve niçin oraya böyle bir külliye yapıldığını anlamamak adına tıkanan idrak damarlarını açabilseler. Gerçi idrak damarının tıkalı olması bir hastalık değil, şirk ve inkârın müptelasıdır.
Tekrar Ahlat’a dönelim ve kısaca bazı notları aktaralım:
Bir tarih ve medeniyet şehri olan Ahlat, günümüzde Doğu Anadolu bölgesinin, Yukarı Murat-Van havzasında yer alan, Süphan ve Nemrut (Bitlis Nemrut Krater Gölü) dağları arasında kurulmuş, Bitlis ilimize bağlı 34.000 nüfuslu bir ilçedir.
Yazının devamı için:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/cografyasini-bilmeyenlerin-sinirlarini-baskalari-cizer-48700.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.