26-27 Kasım 2021 günleri yapılan Şûra'ya, dilciler, edebiyatçılar, ilim ve fikir adamları ile hukuk, tıp, eğitim, spor gibi alanlardan konuyla ilgili çalışmaları olanlar katıldı. Şûra'da müzakere edilen başlıklarla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlanarak kamuoyuna açıklandı. Bu raporu bölüm bölüm sunuyoruz.
11. Haberleşme Dili
20. yüzyılda kitle haberleşme araçlarından radyo ve televizyonun dilleri etkilemiş akabinde sanal âlem ile sosyal medya, bu etkiyi güçlendirmiş ve yaygınlaştırmıştır. Ancak sanal âlem ve sosyal medya etkisiyle kelimelerin yerli yerinde kullanılması, doğru telaffuzu ve yazılması, cümle yapısına dikkat edilmesini gittikçe daha fazla zorlaştırmıştır. Konuşma dili, yazı dili yanında bir de “medya dili” diyebileceğimiz bir dil ortaya çıkmıştır. Az kelimeyle çok şey ifâde etme ve yerli yersiz yabancı kelime kullanılması yaygınlaştırmıştır.
Dünyayı küçülten, insanları, toplumları, kültürleri ve medeniyetleri birbiriyle mezceden küresel iletişimin zirve noktasında bulunduğumuz bir dönemdeyiz. Bu dönemde, iletişim ve medya sisteminden kaçamayan ve bu karmaşıklığa talip olan bütün toplumlar bir biçimde gündelik hayatta yaşanan benzeşmelerden gelenek, kültür ve dil noktasında da geri dönülmez biçimde pay almıştır. Ülkemizdeki dil teşkilatlanmasının resmî kurumu Türk Dil Kurumu (Kuruluş: 12 Temmuz 1932), medya denetim teşkilatlanmasının resmî kurumu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kuruluş: 1994) ve medya teşkilatlanmasının resmî ayağı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’dur (Kuruluş: 1 Mayıs 1964). Medya-dil-denetim meseleleri devletle ilişkilendirildiğinde akla bu üç kurum gelmektedir. Cumhuriyet Dönemi boyunca medya dil denetçiliğini sürdüren kurumların internet çağında denetçilikte önemli ölçüde geride kaldığı bir gerçektir. Yeni nesil medyayla değişen iletişim biçimlerinin yeni nesil yöntemlerle denetlenebileceği sonucu karşımıza çıkmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.